Ve tabii ki kriz “bitince” ABD, Katar ile Suudlarla yaptığı gibi bol sıfırlı bir anlaşmaya imza atacaktır. Peki asıl soruya gelelim. Katar’ın tam tecriti Türkiye üzerinde nasıl etki yaratır?
Dünya, bu sabah erken saatlerde Körfez bölgesinde uzun yıllardır yaşanmayan ölçekte bir siyasi ekonomik krizin çanlarıyla uyanıverdi.
Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Yemen ve Birleşik Arap Emirlikleri(BAE) Katar’la tüm diplomatik ilişkileri askıya aldı. Al Jazeera yayını engelleniyor. Katar vatandaşları ve diplomatlar deport edilecek.
Suudlar, bu devasa krizin gerekçesini yazılı olarak şöyle ilan etti:
“Doha’nın açık ve gizli gerçekleştirdiği ciddi ihlaller, terör örgütlerini barındırarak teröre destek vermesi, basın yayın organlarında terör örgütlerinin propagandasını yapması, Katif ilindeki İran bağlantılı terör eylemlerini desteklemesi, aşırıları barındırması, Yemen’deki Husi militanları desteklemesi sonrasında Suudi Arabistan’ın bu kararları almak durumunda kaldığı”
Peki arka planda ne oldu ve yakında olabilir?
Gelin hızla yakın geçmişe bir göz atalım.
1. Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinde 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzalandı.
2. Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye atfedilen “ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici” açıklamalar yayınlandı.
3. Katar Dışişleri Bakanlığı, QNA’nın siber saldırıya uğradığı ve yayınlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, medya organlarından bu açıklamaları dikkate almalamaları talep etti.
Neden?
1. Çünkü Katar; Müslüman Kardeşlere, Hamas’a ve Nusra cephesine, birçok radikal islamcı gruba açık gizli destek veriyor. Katar’ın MK, Hamas, Nusra Cephesi bağlantıları özellikle Suriye meselesinde hep Türkiye üzerinden AKP ile bağlantılı.
Ve ABD bu konuda düğmeye çoktan basmıştı.
2. Qatargas , dünyanın en büyük likit gaz ihracatçısı. Katar, 2005 yılında, İran ile paylaştığı Kuzey sahasında araştırma yapacağını söyleyerek üretime ara vermişti.
Bu saha Katar’ın toplam ihracatının yüzde 60’ını oluşturuyordu. İran, yaptırımların kalkma kararından sonra 20 mart 2018 tarihinden önce gaz üretimlerinin Katar’ı geçebileceğini ilan etti. Bu deklarasyondan hemen önce de Fransız enerji şirketi Total ile ön anlaşma imzaladı.
Katar, tüm bu gelişmeler üzerine Kuzey sahasında tekrar üretime geçme kararını açıkladı.
İsrail’in meihur Haaretz gazetesi körfezde yaşanan krizi dünyanın en büyük doğalgaz sahasında yaşanan bu gelişmelere bağlıyor.
Görünen o ki bölgede kartlar yeniden karılıyor.
Katar, Al Udeid askeri üssünde 10.000 Amerikan askerine ev sahipliği yapıyor.
Katar’ın en büyük likit gaz ithalatçısı Japonya arzda bir sorun yaşanmayacağını açıkladı.
Dolayısıyla bu hamle Katar’da bir yönetim değişikliği ile sonuçlanacaktır.
Al Thani sülalesinden bir başka prens yönetime getirilecektir.
Ve tabii ki kriz “bitince” ABD, Katar ile Suudlarla yaptığı gibi bol sıfırlı bir anlaşmaya imza atacaktır.
Peki asıl soruya gelelim. Katar’ın tam tecriti Türkiye üzerinde nasıl etki yaratır?
Malum, Katar’la kirli ilişkinin asıl mimarı Davutoğlu’ydu.
Hocacılar tasfiye oldu.
Erdoğan’ın hamlesi ne olur göreceğiz.
Türkiye’de medya alanında etkili olan(digiturk alımı, doğuş medyası alımları) Katar sermayesi El Bein grubu merak ediyorsunuz.
Erdoğan’ın kontrollü ortaklığında…
BEİN grup icra kurulunda bir mutemet adamı oturuyor. Bu zat Katar ortaklı Türkiye’de kurulan ve para akışında kullanılan vakıfların da yönetiminde.
Bence bu devasa krizi gene kıvrak bir omurga hamlesi ile savururlar.
Ve, çok kısa zamanda Katar Ortadoğu’nun yeni “fabrika ayarları”na adapte edilir.
Serdar Akinan
Odatv.com