Anıtkabir: Saygıyla anmaktan çok daha fazlası… Medeniyetin altın rehberi
Anıtkabir’e Tandoğan yönündeki kapıdan girdiğinizde, Anıt Bloğu’nun olduğu bölüme, dünyanın 25 farklı ülkesinden getirilen onlarca farklı türdeki ağaçlarla donatılmış Barış Parkı’ndan geçerek ulaşıyorsunuz.
Parkın sonunda, solunuzda Hürriyet, sağınızda ise İstiklal kulelerinin olduğu Anıt Bloğu’nun ilk bölümü karşılıyor sizi. Merdivenleri çıktığınızda ise 262 metre uzunluğundaki Aslanlı Yol’a ulaşıyorsunuz.
İstiklal Kulesi’nin içinde Anıtkabir’in son derece özenle hazırlanmış bir maketi yer alıyor. Ayrıca burada 4 TL karşılığında, tüm Anıtkabir ziyaretiniz boyunca size bilgi verecek bir sesli rehber de alabilirsiniz.
Hürriyet Kulesi ise Ata’nın, “En kutsal duygu hürriyet duygusudur” sözlerini simgeliyor. İçinde Atatürk’ün teknesinin sergilendiği kulenin iç duvarındaki kabartmada ise bir at ve elinde kağıt tutan bir melek resmedilmiş. Bu meleğin tuttuğu kağıt ise bağımsızlığın kutsal beyannamesi olan hürriyet beyannamesi.
Aslanlı Yol’un başında, kadın-erkek eşitliğinin vurgulandığı, karşılıklı duran üç kadın ve üç erkek heykeli bulunuyor. Bu heykeller Türk toplumunun farklı yönlerini temsil ediyor.
Kadın heykel grubundaki kadınlardan ikisi, yere kadar uzanan ve bereketi simgeleyen başat demetlerinden oluşan bir çelengi tutuyor. Soldaki kadın ileri uzattığı elindeki kapla Atatürk’e Allah’tan rahmet dilerken, ortadaki kadın ise eliyle yüzünü kapatarak ağlıyor. Ancak bu üçlü kadın heykel grubu, üzüntülü olmalarına rağmen gururlu ve ağırbaşlı duruşlarıyla azimli Türk kadınını simgeliyor.
Erkek heykel grubundakilerden birisi Türk askerini, birisi elinde kitabıyla Türk gençliğini ve aydınını, diğeri de yerel giysisiyle Türk köylüsünü temsil ediyor. Yüzlerinde derin acı olan bu heykeller, Türk milletinin yüksek irade gücünü de dile getiriyor.
Ata’nın huzuruna çıkmadan önce geçilen Aslanlı Yol, 262 metre uzunluğunda. Yolun iki yanında, 12’si batıya 12’si doğuya göç eden 24 Türk Oğuz boyunu simgeleyen 24 aslan heykeli yer alıyor. Gücü temsil eden aslanların oturur pozisyonda olması ise bu büyük gücün barışseverliğe verdiği önemi vurguluyor.
Aslanlı Yol’un sonunda 11 bin metrekare genişliğinde ve 15 bin kişi kapasiteli Tören Meydanı yer alıyor. Alan üzerinde kırmızı, siyah, sarı ve beyaz traverten taşlarla yapılmış 373 adet kilim ve halı motifi bulunuyor.
42 basamaktan oluşan Mozole bölümüne çıktığınızda,sağınızda Atatürk’ün 29 Ekim 1938’de Türk ordusuna verdiği son mesajı yer alıyor. Tüm duvarı kaplayan bu kabartma yazıyı orada okumak, çok daha etkileyici oluyor.
Atatürk’ün sembolik lahdinin bulunduğu Şeref Holü,Adana, Hatay, Afyon ve Bilecik’ten getirilen kırmızı, siyah, yeşil mermerlerle kaplı.
Ata’nın huzurundan ayrılırken nöbet tutan askerlerin nöbet değişimine denk gelirseniz, kendinizi şanslı hissedin. Çünkü bu atmosferde onların hem görsel hem de işitsel olarak oldukça etkileyici olan nöbet değişimlerini izlemek, size farklı duygular hissettirecek.
Anıtkabir gezinizde sıra Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde Misak-ı Milli Kulesi’nden başlayan müzenin ilk bölümünde Atatürk’ün özel eşyaları sergileniyor. Giysileri, aksesuarları, O’nun çağdaş yaşam tarzını bir kez daha gözler önüne seriyor. Fotoğraf çekmenin yasak olduğu bu bölümde Ata’nın madalyaları da sergileniyor.
Atatürk’ün en değer verdiği Altın İmtiyaz madalyasını 1917 yılında Padişah 5. Mehmet Reşat, Çanakkale Savaşlarındaki başarısından dolayı takmış.Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere Anadolu’ya gittiğinde, Saltanat tüm rütbe ve madalyalarını geri alma kararı almış. Bunun üzerine Atatürk, göğsündeki Altın İmtiyaz madalyasını okşayarak, “Rütbe ve madalyalarımı geri alacaklarmış, alsınlar. Ama ben bunu Anafartalar’da göğsüme taktım. Bunu vermem” demiş ve bu madalyasını hep taşımış.
Müzenin ikinci bölümünde Çanakkale Savaşları, Sakarya Meydan Muharebesi ile Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebelerini konu alan üç panorama yer alıyor. Üç boyutlu bir görüntüye büründürülen bu bölümde yer alan ses efektleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda yaşanan güçlükleri yansıtıyor.
Müzenin üçüncü bölümü, belki de en çok zaman ayrılması gereken yerlerden oluşuyor. 18 adet tonozlu galerinin yer aldığı bu bölümde 1919-1938 yılları arasında Türk ulusunun uyanışı, Kurtuluş Savaşı’nın evreleri, zaferden sonra çağdaşlık yolunda yapılan inkılaplara yer veriliyor.
‘Hukuk, Kadın Hakları ve Soyadı Devrimleri’, ‘Güzel Sanatlar, Basın ve Halkevleri’, ‘Tarım, Ormancılık, Sanayi ve Ticaret’, ‘Maliye, Sağlık, Spor ve Turizm’ gibi pek çok başlık altında Atatürk devrimleri, Türkçe ve İngilizce belgeler ve fotoğraflarla anlatılıyor.
Müzenin son bölümünde ise Atatürk Özel Kitaplığı yer alıyor. Ata’nın Türkçeden Fransızcaya, İngilizceden Latinceye 3123 kitabının yer aldığı bu bölümde kitaplar konu olarak değerlendirildiğinde ilk sırayı tarih, ikinciyi ise dil ve edebiyat kitapları alıyor.