Sana, ona, size inat; dışı anlayış içi maço sürpriz yumurtalara inat; “kadın dediğin”lere, “adam gibi”lere inat; patronluk taslayan sevgililer de dahil tüm patronlara inat; camdan tavanlara, cinsiyetçi meslekçiliğe ve tüm ev işlerine inat; Ben kadınım ulan! Ama senin kafandaki prenses, kraliçe, çiçek; şeytan, orospu, cadı değil; ben kadın gibi kadınım!
Kamyonum olursa en görünen yerine yazacağım Nora Ephron’un şu sözlerini: “Seçimin ne olursa olsun, ne kadar yol gidersen git; umarım bir hanımefendi olmayı tercih etmezsin. Umarım oralarda kuralları yıkıp az buçuk sorun çıkarabilmenin bir yolunu bulursun. Ve ayrıca umuyorum ki, çıkardığın sorunların bir kısmı da kadınlardan yana olur.”
“Birey” kelimesi en sevdiğim kelimelerdendir. Bana bir tek olabilmenin, özgür olabilmenin, özgün olabilmenin getirdiği hürlüğü çağrıştırır hep. Birey olabilmek de iplerini kendin dışındakilerin elinden çekip, kendi kendini örebilmektir bana göre.