Küçük yönetici grupları bir virüs gibi baskılamak ve
bütüncül baskı ile toplumu kuşatarak, ruhlarını, bedenlerini kendini gerçekleştirme gayretini çarka sığdırmak.
Vicdan sesini yitirerek,
çürüyen ve zalimleşen normları dayatmalar ve
çürümüşlüğe karşılık hem sessizlik hem kabulleniş getirmek.
Yanlızlıklaştırmak için düşünceyi tıpkı bir maddenin ilk hali gibi dağılıp yok olması üzerine körleştirmek, şekilsizleştirmek,
korkuyla korkutmak..bazen sessizce bazen bağırarak sindirmek..
Sessizliğe ve teslimiyete hangi silahla, yasayla karşı koyacağını bilemeyene… egemen güç rolünü iyi oynamak..
devrimin zihinsel dönüşümünü sığlaştırarak,
korkuyu yenmenin o kadar da kolay olmadığını kabul ettirmenin neler getireceği ödülünü sunmak.
İşte burada duruyorum..asla o kadar kapasiteli değiller.
Silsileli planlar yetebilirlik sınırlarını aşar.
Yalnız değiller ve hiç olmadılar.
Biz de yalnız değiliz ve hiç olmadık.
kendi içinde kaybolan değil , var olan olabilme ihtimalimiz de
onları korkutuyor.
Bu yüzden olmamızı istemiyorlar.
Dikkat ve gayret içine olmalıyız.
Yok olmanın tüm ağırlığı bizi sarmadan önce.!
Birsen Kirişci
