Kulaktan Kulağa

0
1177

Efendim..Ülkenin birinde haksızlıklardan dolayı, herkes yüksek sesle konuşmaya başlamış..

Bir süre sonra padişah sinirlenmiş;
=Ben konuşuyorum ,kimse duymuyor..
Bundan böyle herkes fısıltıyla konuşacak..
bir tek ben yüksek sesle konuşacağım.

Efendilerin efendisi buyurur da anlaşılmaz mı…
ve devam etmiş..
=Benden daha yüksek sesle konuşanın kellesi vurula…
Ben ne söylersem tekrarlanacak…Anlaşıldı;isterse anlaşılmasın..
Şimdi şunu söylüyorum demiş;

=Yollar yaptık,yakında aya bile gideriz….
Şimdi tekrarlayın bakıyım..

Herkes fısıltıyla konuştuğu için bir ağız bir kulağa aynen tekrarlamış.

Sıra gelmiş ikinci ağıza:
=Yollar yaparak aya gidecekmişiz..

üçüncü ağız ne yapsın tekrarlamış..
=Aya gitmek için yol yapılıyormuş..

Sıra gelmiş dördüncü ağızdan bir diğer kulağa…
=Yolunu kaybeden ay bize gelebilirmiş….

Beşinci ağız …….!.
=Yediklerinizi niye yollara döküyorsunuz….

…ve uzayıp giden kulaktan kulağa…

sonraki gün sarayın önü binlerce insan.

Kalabalık ama sessizlikten, yıkılıyor her yer..?

Hemen uyarmışlar…
=Durun demişler..Kelleniz gider..Nedir derdiniz..?

Biri ; bir cesaret…
=Padişahımız ,efendimize sorularımız var..

demişler ki..Siz fısıldayın,biz iletiriz…

Kulları kulaklarına söyleneni duyunca, koşa koşa padişahın huzuruna çıkmışlar..

Efendilerin efendisi efendimiz…
efendi gürlemiş..
=bre melun bu ne cür’et demiş..

Aman efendilerin efendisi efendim
durum vahim..halkın dediğine göre;

=Dananın kuyruğu kopmuş…Ay’ı koluna takmış…
Gerdeğe girmeye bize geliyorlarmış…
Ay bize çarparsa ne yapacağız diye soruyorlar…..!

Birsen Kirişci