Önce annesinin hayat güvencesi olur,sonra ailesinin tüm beşeri,ahlaki değerleri omuzlarına yüklenir.
Ezilmişliklerini dillendiremez,sırf bu yüzden saçma sapan söylemlerin arkasına düşse de; bir erkeğin ezilmişliğini dillendirmesi yasaktır.
Bu yüzden “adam kullanma”sanatı erbabı,herkes….
bu durumu kullanmayı iyi bilir.
Yıllardır başlarında duran zat_lar”yiğit muhtaç olmuş soğana” dediğin de,sırtındaki yüklerin korkusuna,soru sormayı bile bilemez.
Yitilir,ötelenir,ezilir;am
Dünyayı temsil eden erk ; sözüyle evinin kapısını çalar,çocuklarına güzel günler vaat eder.
Bence erkekler artık, bu yüklerine kadınları ortak etmeli.
Bu zemini bulmuş kadınlara değil sözümüz.Onlar artıyı bile yüklenirler.
Banka önlerine gidin; ellerinde telefon, para bulmak için çırpınan babalar,
Tarla kenarlarında bakın;hava durumunun en sadık müdavimi yıl boyu emek veren ve asla ürününün karşılığını alamayan babalar,
Maden ocaklarında bir hiç uğruna ölen babalar,
Görev icabı gittiği; bölgede öldürülen askerler,öğretmenler…
Fabrika sahibinin; ilk fedakarlık istediği işçi babalar..
Sigortalı iş bulmak için; bölge siyasetçisinin gözünün içine bakan babalar…
Bu yüzden herkese BABA demeyin.
Arabesk müzik üzerine yanar-döner söz yapıp ,sanatçıyım diyen adamlara..
Hırsızlıkla,gaspla,dolandı
BABA demeyin..
Bu devir de evine helal ekmek götüren adam en BABA=BABA..
Birsen Kirişci…..15.6.2014
Babanın, insan hayatında bambaşka bir temsili vardır.
Bilmem siz de öyle mi ,hissedersiniz ama;babanın temsil ettiği bir güç vardır.
Anne hayatın her yerindedir.
Baba baktığın penceredir.
Ben babamı kaybettiğimde anladım.Meğer babam benim sırtımı dayadığım duvarmış.
Korunağımmış,sevdiğim ilk erkekmiş;gözlerinde hüzün gördüğüm zaman toparlanıp,hata mı yaptım;acaba dediğim miş…
Saygı ancak bu kadar sevgi ile harmanlanırmış.
Nedense insanoğlu daha çok kaybedince anlarmış,yüreğinin sızısını.,
Ama ben daha kaybetmeden;bir kaç kere sınırı yokladığı için hep kaybedecekmiş gibi bakardım,ama tahmin bile edemiyormuş insan.
Hayatının temsil ettiği;varlığı kaybetmesini…
Zaman zaman kendisine yeterli emeği göstermemiş,babalarını; insanların sonradan kabul etmeyişlerini o zaman anlayabiliyorum.
Çünkü çocukluğundaki sıcacık bir el tutuşun, yerini hiç bir duygu almazmış;dünyanın en iyi şartlarında yetişsen,babanın tuttuğu elin sıcaklığı hiç bir elde bulunmazmış..
O kalbimin en güzel yerinde hep hayattaki sığınağım olarak kalacak.