Yalanlardan yalan beğeni oyun gibi yaşayanlar cehennemindeyiz.

0
755

İletişimin neresindeyiz..? sorusunu sormak istiyorum bugün.

Hızla gelişen iletişim, kendi görünmez ağı içinde bizi gerçeklik duygusundan uzaklaştırıyor mu..?
Bir şeyleri “seyr ediyor” olmanın ayrıcalığında bize gösterilen (!) gerçek kadar mı gerçek.?

Kendini gözetletme fikrini görsel alem nasıl buldu bilmiyorum ama,
insan psikolojisine tam oturdu..Ben burdayım demenin yeni şekliydi.Eskiden o işi ne güzel mahalle teyzeleri yapıyordu.

“Biri bizi gözetliyor” tarzının revaçta olduğu zamanlar, bir deney yapılıyor.Psikoloji bölümü öğrencileri küçük hapishane gibi bir yer yapıyorlar..Kimi polis oluyor,kimi hakim,gardiyan ve mahkum..

Deney adına senaryo gibi suç yazılıyor.Mahkumları gardiyanlar içeri atıyor.!
Kısa bir süre sonra suçlu rolündekiler, gerçek suçlu gibi isyankar davranışlar sergiliyor.Gardiyanlar onları dövmeye başlıyor ve onları aç bırakıyor.İş ciddiye biniyor.Mahkumlar isyan çıkarıyor..!
İşin ilginç yanı, kapılar açık ..Yani isterlerse çıkıp gidebilirler.
Deneyin süresini net hatırlamıyorum ama iki günlük süre aşağı yukarı.
Burada ben şu soruyu sormak istiyorum.Birilerinin bizi bu kadar kolay etkileme sonuçları, gerçeklik duygusunu yitirdiğimizi mi gösteriyor.

Devamlı “yapay iletişim” içinde olmak insanlarda, bırakın bilgiyi kendini bile keşfetme bilincini kenara itmesine mi, neden oluyor.?

Bilgi konusunda daha emeklerken, birden bire hüküm verme, fikir beyan etme olanağı ile karşı karşıya kalmamız; gerçeklik duygumuzun ayarını mı kaybettirdi.
Başlarına bomba yağan insanları izlerken yemek yiyebiliyoruz.
Yüzlerce insanın öldüğü ocaktan çıkan kömürleri, yardım adı altında kapışan insanlar doğal geliyor.

Ekmeğimizi paylaşma garantisi verilen mültecileri köle gibi çalıştırmayı doğal sayanlar ve onları alkışlayanlarla aynı düzen içinde yaşıyoruz.

Dün ölümüne inanıp o ağlayınca ağlayan attığı mendili kutsal sayan insanlar bugün “hain” olduğunu duyunca, aslında kendisinin zorla inandırıldığını söylüyor.

Kısaca yalanlardan yalan beğeni oyun gibi yaşayanlar cehennemindeyiz.

Günlük hayatımız da ise güven duygusunu yitirmiş ve şaşkın hatta pervasız..

Bir insana isminden sonra sorduğumuz ikinci ya da üçüncü cümle sigortalı mısın oluyor.?
Okuyan bir gence, sanki niye o marka deterjan kullanıyorsun der gibi.

“başka okul mu bulamadın” diyebiliyoruz.
Doktordan fazla hastalık,öğretmenden fazla sınav sistemi biliyoruz.

Yani görseldeki gibi tabakta deniz görsek yani mi çıktı bu diyecek kadar, sanal gerçeklik içindeyiz.

Yönetilebilmenin dayanılmaz hafifliğini ne güzel yaşatıyor, küresel çete..!

Yok ümitsiz değilim…..biz böyle bir durumu kolayca aşarız..
Biz neler aşmadık ki..bir süreliğine sadece kavşakta takıldık.!

Birsen Kirişci

CEVAP VER

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.