Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in 24 Mayıs’ta Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın ilk duruşması dün görüldü.Sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme, davayı 15 Mayıs’a erteledi. 31. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar, müştekiler maktul Çet’in babası İsmail Çet, ağabeyi Ercan Bıçak ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. Katil zanlıları Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın çelişkili ifadeleri, sanık avukatların savunmaları ile hakimin soruları tepki topladı.
Sanıklar için salonda yoğun güvenlik önlemleri alındı. İlk olarak sanık Berk Akand’ın avukatı, Aksu’ya çapraz sorgu yaptı. Avukat, mücadele yaşandığı iddia edilen camın önündeki sehpanın yerinde olduğunu hatırlattı. Aksu da cam ile sehpa arasında mesafe bulunduğu için burasının bozulmadığını söyleyerek yanıt verdi. Aksu çapraz sorgu sırasında verdiği yanıtlarla salondakilerin tepkisini çekti.
Hâkimin Baba Çet’e “Şule öğrenci olduğu halde neden çalışmak istedi” sorusuna salon büyük tepki gösterirken, Baba Çet, kızının ekonomik sıkıntısı olmadığını ifade etti.
İFADESİ TEPKİ ÇEKTİ
Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım’ın sorusu üstüne verdiği yanıt polemik uyarısı alınca Aksu, “Hep bizimle polemiğe girildi biraz da biz girelim” dedi. Bir başka müdahil avukatının sorularına da ‘dedektif misin, olay yeri inceleme misin’ diye yanıt verdi. İzleyici sıralarında oturanların tepki göstermesi üzerine salona dönüp ‘hakkınızı nasıl helal edeceksiniz” dedi.
Sanık avukatı da Çet’in bakire olmadığını, kızlık zarında eski yırtıklar olduğunu belirterek skandal bir savunmaya imza attı. Avukatın bu sözleri salonda büyük tepki topladı.
Mahkeme başkanının Şule’nin anal bölgedeki ekimozları ve cinsel taciz buluntularını tespit eden adli tıp raporunu hatırlatması üzerine, dava dosyasında öyle bir adli tıp raporu olduğunu bilmediğini öne sürdü. Aksu’nun ardından Berk Akand ifade verdi. Akand ifadesinde şunları öne sürdü: “Ofise gittik, içmeye devam ettik, muhabbet edip eğleniyorduk. Sonra ben sızdım. Çağatay Aksu beni uyandırdı, uyku sersemiydim etrafımı göremiyordum. Çağatay bana ‘Şule gitti, biz de gidelim. Şule pencereden gitti’ dedi. Ben inanmadım, ‘Bak çantası, telefonu burada’ dedi. Ben durumu anladıkça korktum endişelendim travma yaşadım.”
Akand, arkadaşı Pınar’a “Burada çok kötü şeyler oldu” şeklinde mesajı saat 02.30 sularında değil, sabaha karşı emniyette gönderdiğini, Pınar’ın kendisine yardım etmesini istediğini söyledi. Çağatay Aksu’nun, “Şule Çet’i tutmaya çalıştığım sırada Berk’e seslendim.” şeklindeki ifadesi hatırlatılan Akand, Aksu’yu duymadığını söyledi. Akand, soru üzerine Aksu uyandırdıktan sonra şişe ve bardak yıkama sesi duyduğuna emin olduğunu bildirdi. Sanık savunmalarının ardından duruşmaya öğle arası verildi.
Sanık Aksu, suçsuz olduğunu belirterek, beraatini istedi. Salonda bulunan sanık yakınları ayağa kalkarak alkışladı. Bunun üzerine seyirciler arasında bulunan Çet ailesinin üyeleri bu duruma tepki gösterdi. Seyirciler arasından bir kadın “Siz bizim kızımızı öldürdünüz neyi alkışlıyorsunuz” dedi.
Avukatların ardından söz verilen duruşma savcısı, Çet’in vücudunda çok sayıda yara ve sıyrık izi bulunduğunun bildirildiğini, bunların tamamının düşme sonucu olup olamayacağı, düşmeden önce mağdurun herhangi bir darba maruz kalıp kalmadığına dair rapor alınmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, düşmeden önce mağdurun herhangi bir darba maruz kalıp kalmadığına ilişkin rapor alınmasına hükmetti.
Çet’in tırnaklarında bulunan Akand’a ait DNA örneğinin, avukatların iddia ettiği gibi el sıkışma veya el ele tutuşup halay çekmeyle geçip geçmeyeceğinin ortaya çıkarılması için İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor talep eden heyet, Akand ile Pınar Turgutlu arasındaki telefon irtibatına ilişkin de rapor hazırlanmasına karar verdi.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, davayı 15 Mayıs’a bıraktı.
***
İNTİHAR SÜSÜ VERİLDİ
Duruşma öncesinde Ankara Kadın Platformu üyeleri, adliye önünde yaptıkları açıklamada “Şule Çet harçlığını çıkarmak için çalışan üniversite öğrencisiydi. Katillerin cezasız kalması için intihar süsü verildi. Bunun bir cinayet olduğunu haykırdık. Bugün burada oluşumuz kadınların mücadelesinin bir kazanımıdır. Davayı açtırmayı başardık.Türkiye’de kadınların katillerinin bulunması için kamuoyu baskısı yaratmaya gerek kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
BURCU CANSU
www.birgun.net/haber-detay/utandiran-savunma-utandiran-sorular.html
