Yok artık diyenlere varsa cevabın
kısa adımlarla yürüyen
sarsılmış ve öylece kalakalmış
olmalısın
Daha çok yakınlarda
gelmiş olmalısın
oralardan..
…O yerler ki, çok uzaklardan olsun..
uzak yollardan gelirken
getirdiğin gülüşler ellerinde olsun
ve çok üşümüş olmalısın
Tüm törenler senin üzerinden olsun
bininci kapılar birinci kapılar gibi
açılmış olsun..
…gerçeklerin hep güzel olduğunu
sanmalısın mutlaka
Buz üstüne yazılar yazmış olmalısın
mesela
başına değmiş rüzgarları
buğulanmış camlara
dalga ile kumsalın aşkı gibi yazmalısın
her yere
Tutunamayan, duraklarını bilmeyen
kaşif gibi olmalısın ömrünce
yalanla doğru arasındaki mesafeden
yorgun ve suskun
ya da sıradan ve aykırı
arasında
bir bilgenin susuzluğunda
bir kalıba sığmamış olmanın emin olma yolunda..
Bir tepenin rüzgara tutunması
kadar garip olmalı
senin için
dünya…
Birsen Kirişci