” Bir önceki sene fındıktan ülkemize toplamda 2,5 milyar $ girdi diye sevindik ama yalnızca bizden aldığı fındıkla 13 milyar Euro ciro yapan bir firma var. ” Şeref Oğuz, Sabah
“Ayva üretiminde birinci olan Türkiye, Ayva ihracatında birinci olan Hollanda” Yusuf Yavuz, Odatv
“Fındık üretmeyen Norveç 2017 yılında kilogramı 13 TL’den bizden 4.500 kg fındık almış ve 21 TL’den 5.350 kg geri satmış” İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Atalık
1988 yılında 2 bin ton olan baklagiller ithalatı bugün 200 kat artarak 400 bin tona yükseldi. Yusuf Yavuz, Odatv
Baklagillerin anavatanı olan Türkiye Baklagiller ithalatı 200 kat arttı Baklagillerin gen merkezi olan Türkiye dışa bağımlı hale gelirken, 1988 yılında 2 bin ton olan baklagiller ithalatı bugün 200 kat artarak 400 bin tona yükseldi. Yusuf Yavuz, Odatv
“Dünyanın 4. büyük domates üreticisiyiz. Ancak, 2017 yılının ilk 10 ayında 4,4 milyon dolarlık domates tohumu ihracatına karşın 37,7 milyon dolarlık ithalat yapmışız. Domates tohumu aldığımız ülkelerin başında ise 10,4 milyon dolarla İsrail geliyor” İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Atalık
“Bugünkü Resmi Gazetede yayımlanan kararla Singapur’dan alacağımız düve (doğurmamış dişi sığır), damızlık ve ineklerin vergisi sıfırlandı. Merası ve tarım arazisi olmayan, sığırı ve koyunu yokken bol miktarda domuz yetiştiren Singapur’dan ne alacağız acaba?” İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Atalık
“126 Ülkeden, 153 tarım ürünü ithal hale geldik Türkiye’de nişasta bazlı tatlandırıcı kotası %15’e kadar çıkarıldı, oysa Avrupa Birliği’nde bu kota %2’ler civarında 2017’nin Ocak – Ekim döneminde de salt kırmızı mercimeğe 178 milyon doları geçen para ödemişiz.” Odatv
“Türkiye, son 14 yılda 18 milyar dolarlık tahıl,17 milyar dolarlık pamuk lifi, 37 milyar dolarlık yağlı tohum ve türevleri ve 3.5 miyar doları geçen bakliyat ithal etmiş. İthalat yapılan ülke sayısı 126 dolayında” Odatv
“Zeytin, pamuk, ayçiçek, fındık yetişen Türkiye, geçen sene AB ve ABD ülkelerinin zehir diye almadığı PALM yağından 1,2 Milyon ton ithal etti. Dünyada alan 7 ülke var hepsi Müslüman ülke” Soner Yalçın, Odatv
İsrail tohumları ülkemize egemen olsun diye AKP hükümetleri tarafından yerli tohumun üretilmesi ve satılması yönünde engeller çıkarıldı. GDO’lu ürünlerde belli miktarı bulaşma kabul edildi. Bu yöntemle GDO’lu ürünlerin önü açıldı.
Saman ithal eder hale geldik. Tüm tarım ürünlerinde 4 kat artış, buğday ithalinde 5 kat artış oldu. Yerli hayvancılığı yok etmek için canlı hayvan ithali, lop et ithali kararları alındı. Marketlerde et satışı kararı ile kasaplar hedef alındı, milli sermayeye de darbe vuruldu.
Tavuk sektörü yabancılara teslim edildi. Fındık yabancılara teslim edildi, yağ, et, baklagiller gibi temel gıdalarda da yabancı hâkimiyetine girildi, bunların hepsi bilerek yapıldı.
AKP hükümetleri süresince sadece tarımda yıkım yaşanmadı.
Ülkenin en önemli varlıkları satıldı. 15 yıl içinde dış borç adeta rekor kırdı. 2002’de 130 Milyar Dolar olan dış borç, 2017’de 430 milyar Dolar seviyesinde çıktı.(Hazine müsteşarlığı verileri) 15 yıllık AKP döneminde 300 Milyar Dolar dış borç alındı. Yine bu süreçte bütçe rakamlarına göre, bütçede hata noksanı diye kaydedilen, yurtdışından kaynağı belli olmayan 40 Milyar Dolar para girişi oldu.
“Bankalar, fabrikalar, madenler, limanlar, köprüler, otoyollar… 80 yıllık birikim, 15 yılda satıldı! Özel okul sayısı 10 yılda %100, özel hastane sayısı %102 arttı! Kentsel dönüşüm, “rantsal” dönüşüme döndü” Sedef Kabaş
Eğitim adeta çakıldı. 4+4+4 ile 231 bin kız çocuğu okuldan ayrıldı. Son 10 Yılda 482 bin kız çocuğu evlendirildi, çocukların, 16 bini,15 yaşın altında 15 yaş altı 244 çocuk doğum yaptı.
Çocuk istismarı %434, Cinsel taciz %449, Uyuşturucu bağımlılığı %678, Kadın cinayetleri 14 kat arttı. İşçi cinayetleri, doğa katliamları, hayvanlara kötü muamelede artış yaşandı. Basın sektörüne baskı ve gazetecilerin hapse atılması kat ve kat arttı. Hapisteki gazeteci sayısında büyük artış yaşandı. “145 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde” (18 Aralık 2017,https://tgs.org.tr/cezaevindeki-gazeteciler/)
Yandaş kişi ve firma suçlarında yargı, emniyetin farklı davranışları bu döneminde en çok görülen davranıştı. Basına haber yasağı, yargılamanın gizli yapılması, kaza olan yerlere kurtarma ve sağlık ekiplerinden önce polis ve toma gönderilmesi, Bu suçları duyuran veya haber yapanlara ceza verilmesi bu dönemde sıkça yaşandı.
Yandaş firmalara denetim yapılmaması, devlet denetleme organlarının, Sayıştay’ın devre dışı bırakılması, bir firmanın birden çok suç işlese de devletten iş alamaya devam etmesi (örnek Rota yemek firması) Cemaat yurtlarında yangın, tecavüz suçlarının yeterince üstüne gidilmemesi.
Birçok suça karışmış insanların bir şekilde yargıdan hep kurtulması, suç işlemeye devam etmesi kendi çocuğunu öldüren babanın suç makinesi olduğu halde her defasında yargının elinden kurtulması, en sonunda çocuğunu öldürmesi, polis elindeyken eşini ölümle tehdit etmesi bu süreçte yaşanan çarpıklığı anlatan örneklerden biri sadece.
Son on beş yılda üretim, eğitim, demokrasi, sosyal haklar, demokratik haklar, kadın-erkek eşitliği, toplumsal birlik gibi, hayati konularda Türkiye adeta çöküş yaşıyor.
Nasuh Bektaş
