Ayşe Uçar; Hayır Susmayacağız

0
949

Biz kazandık, Hukuk kuralları dışında yapılan, yasal olmayan her türlü yaptırımlara karşı çıkıyoruz.Demokrasimiz için meclisin dışında mücadele eden bizler, parti içi çekişmelerin, çelişkilerin ve kavgaların dışında birleşen milyonlar, tek adam rejimine, hukukun ihlaline, devletin tüm erklerinin tek kişiye teslimiyetine karşı çıkıyoruz.

Çünkü biz; fikri hür, vicdanı hür büyük Türk milletiyiz.

Yedi düvele karşı gelmiş bu milletin yani Atatürk evlatlarının yenileceğini, susacağını, sineceğini düşünenler yanılmışlardır.

Susmayacağız çünkü bizler Vatanın nasıl kurtarıldığını unutmadık, yoksulluk içinde var edilen Cumhuriyetin büyümesini, gelişmesini sağlayacak olan tüm kurumlarının nasıl kök saldığını ve şimdi nasıl varlık fonuna devredildiğini özelleştirme adı altında nasıl satıldığını unutmadık, unutmayacağız.

Devletin tüm kurumlarının bir partinin çıkarları doğrultusunda, din kisvesine bürünmüş uyduruk bir cemaate kapılarının nasıl açıldığını o açılan kapılar ile başımıza ne çoraplar örüldüğünü unutmadık, unutmayacağız.

Çocuklarımızın geleceği olan eğitim kurumlarımızın nasıl bağnazlaştırıldığını, yoksul bırakılan ailelerin çocuklarının bu cemaatin çirkin kucağına mecbur bırakıldıklarını unutmadık unutmayacağız. Vatanın güvenliğinin, sınırlarımızın kevgire çevrilişinin, Ortadoğu bataklığına itilişinin, onlarca evladımızı toprağa verişimizin sebep olanlarını unutmadık, unutmayacağız.

İşte, unutmayanlar, unutmayacak olanlar daha sayabileceğim onlarca nedenlerden dolayı HAYIR dedi. Üstelik tarafsızlığı için namusu ve şerefi üstüne yemin etmiş! Bir cumhurbaşkanı meydanlarda kin ve nefret kusarak konuştu. Her türlü baskı ve yıldırma politikalarına, ucuz söylemlerine ucuz siyasetine prim verenlere rağmen, hukukun üstünlüğünü üstün görmesi gereken YSK’nın çalınmasına rağmen ancak %51,4 ayarlaması yapabilenler yenilmişlerdir.

Seçim gecesi gördük yüzlerindeki korkuyu, çünkü biliyorlardı mühürsüz oyları, mühürsüz oyların nasıl götürüldüğünü, nasıl sayıldığını işte bu yüzdendi telaşları, onca devlet imkânlarına, onca propagandaya rağmen durum ortaydı ve aslında kaybetmişlerdi. Bugün kazandığını zannedenler aslında yarınlarını kaybedenlerdi. Biz daima kazanan olduk çünkü yarınlarımızı, umutlarımızı hiç kaybetmedik bağımsızlığımıza dair.

Bizim, minicik bedenlerinde kocaman Atatürk olan efelerimiz var, henüz 11 yaşında 23 Nisan’ı yazan kocaman yürekli Atatürklerimiz var, öğrencileriyle Atatürk çocuklarını söylerken devleşen öğretmenlerimiz var, aslında çok olan biziz, biz kazandık.

Halka rağmen meşrulaştırmaya çalışan TBMM çalışanları, sizler artık bizlerin karşısında hükümsüzsünüz, tıpkı mühürsüz oylar gibi, tıpkı mühürsüz oyları kabul eden mühürlenmiş kalpleriniz gibi artık siz yoksunuz biz varız.

16 nisan heyecanını kucaklayıp, cansiperane ‘HAYIRlı’ bir iş için çalışan, ülkemin gülen yüzü, 17 nisan sabahına umutları çalınmış ama asla bitmemiş duygularla, üstüne kara bulutların çöktüğünü hissederek ama direnerek uyanan ATAM evlatları sözlerim size;

Her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa yürekleriyle karşı koyan, yani siz kazanan yürekler…

Sakın üzülmeyin, kırılmayın, umutsuzluğa kapılmayın çünkü memleketimin taşında, toprağında, ağacında sen varsın, direnen yüreğin var.

O yüreğine hükmedilir mi?

Edilemez elbette ,bağımsızlıksın,özgürlüksün, Kara bir mevsimdir belki, kara bir kış, kapkaranlık kasvetli, fırtınalı, çamur içinde..

Ama sabret, çünkü kazanan sensin, kazanan biziz…

Biz kim miyiz?

Işıl ışıl parlayan dupduru pınar,

Çölün üstüne yağan kar,

Cennetin gönül bahçesi,

Merhametin ağlayan yanı,

Varlığı da yokluğu da hazmeden,

Yüreği ürpererek direnen olan bitene,

Yani insan kalabilen VİCDAN, BİZ KAZANDIK.

Vicdan kim mi dedin? Sensin…

Ne Mutlu Türk’üm Diyene.

Hayır Susmayacağız-Ayşe UÇAR