Edebiyatın gamlı prensesi Tezer Özlü sözleri..

0
1194

Her şey geçiyor. Hiçbir şey geçmese de.

Dünya nasıl olması gerekiyorsa, öyle. Kendi kendini kurtaramayanı hiç kimse kurtaramaz.

İktidardaki egemen sınıf ve benim toplumumdaki düzen her gün sayısız kez benim ve benim gibileri vazgeçmeye ve bizi kendisi gibi olmaya zorladı.Ben bir kezinde aklımı yitirdim,ama kendimi yeniden kendi elime geçirdiğimde daha da zor yenilebilir durumdaydım.

Bazen bir şey yaşarken olaya dışarıdan bakıp,o olayı yazmak için yaşadığım duygusuna kapılıyorum.O zaman içimden bir ses,karşındakine haksızlık ediyorsun,diyor.Olmaz böyle bir şey,diyor.Olayın içine girmeye çalışıyorum.O zaman da kendime haksızlık ediyormuşum gibi oluyor.Böylece kendi özüm ve gözetimim (yazmak için) arasında gidip geliyorum.

Gençlik ve olgunluk çağlarında yaşamlarını palavra üzerine kuran bu insanlar şimdi yaşlılıklarında kendi başlarının çaresine baksın,diledikleri köşelerinde kendi başlarına ölsünler.Çocukluğumuz üzerine kabus gibi çöreklenenler,bilinçli yıllarımızı elimizden alamayacaklar,kendi çaresizlikleri sıkıntıları -bize kendi mutluluklarımızı çok görerek- tepemize atamayacaklar.Ben kimseye acımıyorum.

İnsanın başkalarına söyledikleri kendi duymak istedikleridir.Yazdıkları,okumak istedikleridir.Sevmesi,sevilmeyi istediği biçimdedir.

Her sevginin başlangıcı ve bitişi o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu.Belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi.

Hiçbir sevginin ardından gidemem.Sevgi inandırıcı değildir.Düşüncelerin bulduğu,düşüncelerin biçimlendirdiği bir durumdur.Düşünüldüğü orandan büyür,derinleşir,büyütülür,derinleştirilir.Ne denli düşünülürse,o denli büyür.O denli dayanılmaz boyutlara ulaşır,ulaştırılır.Gerçekleştirilemez.Soyutlaşır.Ve hiçbir zaman bitmez.Yaşam gibi.Ölüm gibi.

Sınırlar kadar hiçbir kısıtlamadan sıkılmadım ve kendi sınırlarım içinde sınırsızlığı kurdum.Hiç değilse bana özgü bir sınırsızlık,kendi suskum,kendi çığlığımın sınırsızlığı.

Her tepe benim değil mi.Her toprak.Her insan.Her insan ben değil miyim.Her insan kendi sevgisini taşımıyor mu.O halde neden ilişkileri bir tek insanda toplamak.Alışılagelmiş ilişkilere karşı çıktığı an,insanı yadırgıyorlar.Toplumdışı bırakmak için tüm çabaları harcıyorlar.Toplum dedikleri kitlenin bir aradaki dayanılmaz yabancılaşmasını sanki kimse algılamıyor.Aklımı ellerinizden kurtardım.

her şey geçiyor
ve
hiçbir şey geçmiyor..

Devrimci inançları olan kadınların sert,militan bir dış görünüşe bürünmelerine karşıyım.Kadın,kadın olabilmeli.Bu da kolay değil.Halklara olan sevgisini,insan ancak bireylerle olan ilişkilerinde geliştirebilir.Çok sevmeyen,çok sevişmeyen birinin insancıl bile olabileceğine inanmıyorum,diyorum.

O kentte kimse mutlu olmadı, ama kimse de mutsuz değildi. Çünkü kimse inanmaz mutluluğa

Nereye gidebilirim ki. Sürekli gitmek istemek de, bir yerde, hiçbir yerde olmak istemek değil mi. Olabileceğim bir yer kaldı mı. Hiçbir yerdeyim.

…Öfkesi durgun, huzursuzluğu durgun. Kendi içine doğru yaşıyor, kendi içine doğru seviyor.

Artık gitmeyeceğim. Nereden geldiğim sorusunu yanıtlamak istemiyorum. Hiçbir yerden gelmiyorum. Kendimden başka.

CEVAP VER

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.