Kıbrıs’ta Kayıp Hayatların Peşinde

0
452

Kuzey Kıbrıs ile Güney Kıbrıs arasındaki 1974 yılında yaşanan çatışmalarda ölen ve o günden bu yana cesedine ulaşılamayan Ahmet Hergüne’nin cesedi, midesindeki tohumdan bölgedeki ağaçlardan farklı türdeki bir ağaç çıkınca keşfedildi.

Hürriyet’ten Zeynep Bilgehan’ın hazırladığı dosyaya göre;

KIBRIS’taki Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK), Birleşmiş Milletler’in katılımıyla Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum toplumlarının liderleri tarafından 1981’de iki toplumlu bir yapı olarak kuruldu. Amacı 1963-1974 yılları arasında yaşanan olaylar sırasında kaybolan kişilerin listesini hazırlamak ve akıbetlerini araştırmaktı. Yoğun müzakereler 1994’te sonuçlandı. Üzerinde mutabık kalınmış kayıpların listeleri oluşturuldu. Toplam 2 bin 2 kayıp olduğu belirlendi, dosyalar hazırlandı.

Kıbrısta kayıp hayatların peşinde

*Fotoğraflar: Selçuk Şamiloğlu

KAYIPLARDAN BİRİ AMERİKAN VATANDAŞIYDI
Kayıplardan biri aynı zamanda ABD vatandaşıydı. ABD’nin bu kişiyi bulmak istemesi üzerine komitenin amacı da kayıp kişilerin akıbetlerini araştırmaktan onları bulmak, kimliklendirmek ve ailelere iade etmeye evrildi. Ailelerden kan örnekleri ve kayıplarıyla ilgili üzerinde en son hangi kıyafet olduğu gibi bilgiler alındı. 2003’te Annan Planı girişimiyle tarafların birbirine yakınlaşmasıyla komite 2006’da aktif olarak çalışmaya başladı. Hepsinde bir Kıbrıslı Türk, bir de Kıbrıslı Rum lider olmak üzere ekipler kuruldu. Geçen 12 yılda 890 kayıp bulunup ailelerine teslim edildi. Peki bu kişiler nasıl bulunup, nasıl kimliklendiriliyor?

Kıbrısta kayıp hayatların peşinde

TANIKLAR ÖLÜYOR ARAZİ DEĞİŞİYOR
İlk iş ‘Araştırma Ekibi’nde… 10 kişiden oluşan Araştırma Ekibi, adanın her yerinde tanıklarla kayıpların yerini bulmak için çalışıyor. Ekibin liderleri Thomas Antoniou ve Sıla Murat. İki farklı ofiste çalışıyor ama tüm bilgileri paylaşıyorlar. Sıla Murat, çalışmalarını şöyle anlatıyor: “Kayıpların bilgileriyle köylere gidiyoruz. Halka, kayıpların gömülü olabileceği yerleri, kişileri son görenleri soruyoruz. İsimlerini gizli tutuyoruz. Bazen arazilerinde yanlışlıkla kemik bulan kişilerle de karşılaşıyoruz. Kayıpları bulmak zamanla zorlaşıyor çünkü güvenilir tanıklar sayesinde pek çok gömü alanı zaten bulundu. Kalan tanıklar ölüyor, arazi değişiyor. Tanığın ‘Ağaç vardı’ dediği yerdeki ağaç kayboluyor. Eski haritalara bakıyoruz. Bazen ‘dağın etekleri’ deniyor, kilometrelerce alanı arıyoruz. Şimdilerde kuyuları arıyoruz.” Thomas Antoniou da askerleri bulmanın sivillerden zor olduğuna dikkat çekiyor: “Çünkü askerlerle ilgili elimizdeki tek bilgi en son nerede görüldükleri oluyor. Savaş alanında nereye gömülü olduklarını bulamıyoruz. Köyden kaybolan birinin evini bilince öldürülmüş olabileceği muhtemel yerlere bakabiliyoruz.”

CEVAP VER

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.