Masallardan Masal Beğen

0
408

Hiç bilinmeyen bir yerde hiç olmadığı sanılan bir uygarlık varmış.

Kendi canlarını pek sevdiklerinden sık sık 
hediye ederlermiş gelene gidene, 
güllük gülistanlık…dert üstü, murat üstü..

Kervanların kervan olmaktan mutlu olduğu bir yer..

Bir gün bezirganbaşı olmak en büyük hayali olan bir zat 
tutturmuş ben “kifayetsiz muhterislerin kifayet’i” olmaya talibim..

İyi de nasıl bir destekle geleceksin oraya demişler…
ee..demiş; en sevdiğim şey ” cehalet”..

Nasıl isteyeceksin onlardan “kifayet”i demişler
çok kolay demiş; sadece dileneceğim “merhamet”.

Bravo cesaretine demişler..ama ya etmezlerse 
oluşlarına “ihanet”..

çok sordunuz ama; bugünlerini aratmayı bilmem mi ben..
odur zaten “marifet”..
bir adama önce eşeğini kaybettireceksin ki;
tekrar buldurmasan da olur ama; etmeyeceksin “merhamet”..

dediğini yapmış..kullanabildiği her çürüğü, çarığı kullanmış..
zaten onlarda da yokmuş ya “kifayet”..
pek bir uymuşlar..

ama rahatlık batmış ya ..bir zaman sonra..
bu sefer tutturmuş ..ben isterim “asalet”..

bunu duyan ne kadar soytarı bilumum hokkabaz
ortak olmayı saymışlar;”marifet”

ne hazineler akıtmışlar ona..tarih bilmezmiş böylesini..
gözlerine karun takmışlar.. ellerine yakut
ayakları olmuş birer dünya..
fakat aç bilaç doymuyor göz…doymayınca da olmuyor öz..
çare düşünmüşler; kanının rengi bu “rezalet’e” uyumsuz..

hemen fetvalar, cihatlar, kervanlar..çarelerini bulmuşlar..
kanı olmuş artık yanık simsiyah “melanet”…

şimdi beklemekteler..bir gün damarı kendi yolunu mu bulacak..
yoksa “kifayet”sizliğinin kurbanı mı olacak..

Birsen Kirişci

CEVAP VER

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.