Günümüzde satışa sunulan hemen her tatlı yiyecek ve içeceğin içindetatlandırıcı olarak normal şeker yerine mısır şurubu kullanılıyor. Mısır, genetiği en çok oynanan besin olduğu için üretilen mısır şurubu da genetiği değiştirilmiş ürün olarak değerlendirilmesi ve GDO’lu olarak etiketlenerek satılaması gerektiği halde bu uygulanmıyor.
Yapılan son deneyler, mısır şurubu ile beslenen insanlarda pankreas kanseri başta olmak üzere pekçok kanserin gelişme riski bulunduğunu, şeker hastalığına yakalanma riskini önemli oranda arttırdığı, yüksek kolestrolün baş mimarı olduğu, kansızlık ve kalp büyümesiile birlikte aşırı şişmanlık (obozite) yaptığı ortaya çıkardı. Bedenimizeki her hücre normal şekeri (glikoz) metobolize ederken, mısır şurubu yani fruktoz (alkol gibi) yalnızca karaciğerde metobolima olur. Araştırmalar, mısır şurubu ile beslenen kişilerin karaciğerinin alkoliklerin gibi olduğunu ortaya çıkardı.
Baklava, kadayıf, şekerpare gibi şerbetli ve sütlü tatlılarda, dondurmalarda, meyve suyu, kola, gazoz ve aromalı maden sularında, gofret, çikolata, bisküvi, kek ve pastalarda, kakaolu/sade fındık, fıstık ezmelerinde, reçel, ciklet kısacası tatlı olarak tüketilen hemen her paketlenmiş gıda mısır şurubu kullanılarak üretiliyor.
Mısır şurubu insan sağlığı için büyük risk oluşturuyor. AKP iktidarı döneminde mısır şurubu üretimi konusunda
önemli ayrıcalıklar tanındı.
Biz DOĞADER olarak yıllar önce, mısır şurubunun Türkiye’deki en büyük üreticisi ABD tarım tekeli Cargill’in İznik Gölü yakınlarında kurulan fabrikasına karşı hukuksal mücadele içinde yer aldık.
Türkiye’deki macerası 1997’de başlayan Cargill’in mısır şurubu üreten fabrikası, birinci sınıf tarım alanı üzerine kuruldu. Hakkında bu güne kadar açılan on ayrı davada mahkûm olan Cargill, iktidardaki hükümetlerin desteğiyle tam bir hukuksuzluk örneği olarak bu güne kadar varlığını sürdürdü.
Çıkartılan adrese teslim bir yasa ile Cargill’e af getirildi. AKP iktidarı döneminde Cargill’in ürettiği mısır şurubu ülke kotası dünya genelinde en çok %2 düzeyinde tutulurken Türkiye’de bu kota %15’e çıkarıldı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, ABD ziyaretlerinde, ABD Başkanı ve Cargill yetkileri ileülkesinde yargılanarak suçlu bulunan Cargill konusunda toplantılar yaptı. Cargill’i kurtaracağına söz verdi.
Son yapılan bilimsel deneyler, fruktoz oranı yüksek mısır şurubu ile beslenmenin önemli sağlık sorunlarının nedeni olacağı uyarında bulunuyor. Satılan bütün tatlı içeren ürünler mısır şurubu katılarak piyasaya sürüldüğüne göre vatandaşların sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
AKP Hükümeti, yarattığı bu sağlıksız ortamı düzeltmek için ülke kotasını % 1’e düşürerek sorunu çözüme kavuşturması gerekmektedir.
Çocuklar tatlıyı çok sever. Tatlı gıdalar özellikle çocuklar hedef alınarak satışa sunuluyor. Küçük yaştan başlayan mısır şurubu içeren beslenme çocukların gelecekte sağlıkları için önemli bir risk oluşturuyor.
Biz DOĞADER olarak, tüketicilerin tatlı gıdaları tüketirken bilinçili davranmaları, paketlenmiş gıdalardan uzak durmalarını, ev yapımına yönelmelerini öneriyoruz.
DOĞADER
http://dogader.org/index.php/bilgi/562-misir-surubu-iceren-gidalar-kanser-yapiyor
