….Ve Bugün

0
995
“… Çaresizlikle umutsuzluk arasında gerilmiş, korku dolu, küçük küçük, uzak uzak, diken diken yüzler. Onlarca, yüzlerce, binlerce… Bazıları boş vermişliğin ortasında unutulmuş, sarkık bir çorap gibi. Bazıları, derin bir kaygının şeklini almış, rengini almış ve donmuş.
Bazıları boşluğa düşülmeden önce neler konuşuluyorduysa işte o konuşmaların tatsızlığına bulanmış, sonra düşmenin rüzgârıyla şöyle bir dalgalanmış ve tam un ufak olup dağılacakken, camlara yapışıp kalmış. Orada değil de, görüntülerle dolup taşan bir lunaparkta gibi bazıları da. Duruşlarında kocaman birer dönme dolap saklı sanki. Gözlerindeki donuk ışıltılara kadar yükseliyor kimi zaman bu dönme dolaplar, ışıltıların içinde bir an bol güneşli bir çocuk yüzü gibi görünüyor, ortaya masmavi, bir bakımlık gökyüzü bırakıyor, sonra da yavaş yavaş alçalıp gene kayboluyor. İnsanların çoğu yere inmiş, öfkeleri burunlarında, geziniyorlar belki.
Ellerinde sinir hapları, su şişeleri ,poşetler ve bayatlamaya yüz tutmuş günlük gazeteler. Herkes leblebi yer gibi sinir hapı atıyor ağzına, herkes gazetelerin birinci sayfasında pıhtılaşan kanlara göz ucuyla bakıp bakıp susuyor ve herkes adımını ileriye doğru değil de, kendi içine doğru atıyor. Ola ki, kimileri de bir yandan başlarını çevirip çevirip arada bir düştükleri boşluktan kurtuluyormuş gibi vınlayan araçlara bakarken, bir yandan da, şehrin parçalanmışlığını yansıtan bölük pörçük cümlelerle konuşuyorlar. Belki bir semtten gelenler, öteki semtlerden gelenlere geldikleri semti anlatıyorlar o sırada.
Böylece, aslında hiçbir zaman hiçbir yere gidilmiyor da, yalnızca gidilmiş gibi olunuyor. Ancak kelimelerle gidiliyor ya da, kalınacaksa kelimelerle kalınıyor, kelimelerle yaşanıyor, kelimelerle gülünüyor, kelimelerle ağlanıyor ve sonunda gene kelimelerle kös kös geri dönülüyor ama, ben merdiven basamaklarını kendi ayaklarımla indim o gün, kapıya kendi ayaklarımla çıktım , şehri kendi gözlerimle gördüm, derken bir taksiye bindim ve tıpkı Alaaddin gibi doğruca o serserileri, ayyaşları ve üçkağıtçıları bulabileceğim yerlere gittim. “
Bir Hüzünlü Haz
alıntı

CEVAP VER

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.