‘Yenikapı fotoğrafından demokrasi çıkmaz; Bu bir aldatmacadır!’

0
1642
Emperyalist bağları açık olan ‘’Cemaat’’ menşeli darbe girişimine de, sonrasında ‘’Allah’ın Lütfu’’ olarak değerlendirilerek Yenikapı’da somut hale gelen “yeni cemaatleşme” veya sivil darbe süreci olarak karşımıza çıkan dayatmaya da aynı ölçüde karşıyız..

Aralarında CHP Eski Milletvekili Hüseyin Aygün, Yarsav ve Yargıçlar Sendikası Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Önceki Başkanı Fevzi Gümüş, ABC Gazetesi yazarı Necdet Saraç, bazı sivil toplum kurluşları, sendikalar ve vakıfların da olduğu bir grup, kamuoyuna ortak açıklama yaparak “Sahte Atatürk ve demokrasi söylemleriyle güçlendirilen gerici ve piyasacı tehlike karşısında yurttaşlarımızı ve siyasileri uyarıyor, dikkatli olmaya çağırıyoruz!” uyarısı yapıldı.

İşte o açıklama:

Emperyalist bağları açık olan ‘’Cemaat’’ menşeli darbe girişimine de, sonrasında ‘’Allah’ın Lütfu’’ olarak değerlendirilerek Yenikapı’da somut hale gelen “yeni cemaatleşme” veya sivil darbe süreci olarak karşımıza çıkan dayatmaya da aynı ölçüde karşıyız.

Bu nedenle sahte Atatürk ve demokrasi söylemleriyle güçlendirilen gerici ve piyasacı tehlike karşısında yurttaşlarımızı ve siyasileri uyarıyor, dikkatli olmaya çağırıyoruz!

Aşağıda imzası bulunan kişi ve kurumlar olarak, Yenikapı’da düzenlenen miting ve sonrasında ortaya çıkan fotoğrafın demokrasiyle uzak-yakın ilgisi olmadığını, İslamlaştırma ve piyasalaştırma hedefinin sürdürüldüğünü, aktörlerin yer değiştirerek, amacın aynı kaldığını biliyoruz. Bu bir aldatmacadır!

Çünkü;

Sistemi elinde tutanların, yıllar boyunca müttefiki oldukları FETÖ’nün girişiminden “ders çıkarmaları” bir yana, krizi fırsata çevirerek oradan boşalan yeri doldurmaya çalıştıkları açıktır. Bu bağlamda Yenikapı mitinginin içeriği ve fotoğrafı, Anayasa’nın 2. Maddesi’nde yer alan laik, demokratik ve sosyal hukuk devletine karşıdır ve en az FETÖ örgütü kadar kötüdür, militaristtir, demokrasi ve laiklik karşıtıdır, şeriat özlemcisidir, tehlikelidir!

Genelkurmay Başkanı’nın mitingde konuşturulması yeni bir cunta görüntüsü verirken, TSK’nın siyasi bir temsiliyetle sivil iradeye eklemlendiğine işaret etmektedir. Askerin kışla dışına çıkarılarak miting meydanlarında konuşturulması yeni bir çürümeyi işaret etmekte; darbe girişimi sonrası kanunsuz şekilde görevden almalar, uzaklaştırmalar, yaşanan işkenceler 12 Eylül 1980 darbesi ve 12 Mart dönemini anımsatmaktadır.

Adaletsizliğin her türlüsüne karşı olduğumuzu bir kez daha belirterek, yetkilileri uyarıyoruz;

Tarih bu tür uygulamalar, toplumsal geçmişimiz de travmalarla doludur. Bu nedenle bizler, bugüne değin olduğu gibi bundan böyle de her türlü hukuksuzluğa sonuna kadar karşı durmaya devam edeceğiz.

Daha önceleri farklı gündemler gerekçe gösterilerek kutlanması hükümetçe engellenen ulusal bayramların iptaline bu kez de darbe girişimi bahane edilerek, Anadolu topraklarında emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinin adı olan Kurtuluş Savaşımızı taçlandıran 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları eklenmektedir.

Devlet kurumlarına ek olarak YARSAV gibi ilerici kurumlar da kapatılırken, başta TSK olmak üzere, Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, TÜBİTAK, Atatürk Orman Çiftliği, Devlet Su İşleri gibi birçok kamu kurumunun taşınmazları ile arazilerine el konulması için düzenlemeler yapılmakta, Cumhuriyet’in mirası olan kurumlar ve halka ait olan varlıklar bir kez daha ve zincirlerinden boşanırcasına sermayenin talanına açılmaktadır.

‘’Allah’ın lütfu’’ olarak ifade edilenin son sürat piyasacılık, tam boy gericilik ve karşı-devrim süreci olduğu açıktır!

Bütün bu uygulamaların önünü açan ve 15 Temmuz 2016 günü yaşanan darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler Anayasa’ya ve yasalara aykırıdır. Bu kararnameler ile Türkiye Cumhuriyeti’nin idari yapısının tamamen değiştirilmesinin, bütün erklerin ve kurumların “tek merkeze” bağlanarak ‘Başkanlık’ sisteminin önü açılmaktadır.

Darbelere karşı olduğumuz gibi Cumhuriyet değerlerini hedef alan bir karşı-devrim sürecine de karşı olduğumuzu ilan ediyoruz. Bu gidişe sessiz kalmayacağız.

Darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, “olağanüstü halin gerekleri aşılmış” Anayasa’ya ve yasalara aykırılık ortaya çıkmıştır. Yapılan düzenlemelerde “olağanüstü halin gerekleri aşıldığında”, bu düzenlemelere karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolunun açık olduğu yine Anayasa Mahkemesi kararları ile güvence altında olmasına rağmen, bu durumun görmezden gelinmesi kabul edilemez.

Mecliste bu gidişe “dur” diyecek bir siyasi irade olduğu iddia ediliyorsa, AKP’nin bu karşı devrim sürecine eklemlenmek yerine, bu kararnamelerin iptali için adım atmalıdır.

Biz, aşağıda imzası olan kurum ve bireyler olarak, toplumun korkutulduğu-sindirildiği bu dönemde, laiklik ve aydınlanmanın zemini olan Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Kamuoyunun bu konuda duyarlı bütün kesimlerini hep beraber yürümeye, 1923 Cumhuriyetini hedef alanlara, şeriata, diktaya, kamu varlıklarına göz koyanlara ve darbelere karşı durmaya davet ediyoruz.

17.08.2106
Saygılarımızla,

• Ankara CUMOK
• Eğitim-İş Sendikası Genel Merkez
• İlerici Kadınlar Derneği
• Karaözü Şahruhlular Platformu
• Kültür Sanat Emekçileri Derneği
• Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür Ve Eğitim Vakfi
• Yargıçlar Sendikası
• Emel Sungur
• Fevzi Gümüş- Alevi Bektaşi Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Önceki Başkanı
• Galip Karakuş
• Hüseyin Aygün-Önceki Tunceli Milletvekili
• Mahmut Aslan
• Necdet Saraç- Gazeteci/Yazar
• Ömer Faruk Eminağaoğlu- Yarsav ve Yargıçlar Sendikası Kurucu Başkanı

NOT: Kurumlar ve kişiler alfabetik dizilmiştir.

ABC

 

CEVAP VER

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.