Kanlı Ay Tutulması ve 2018’de Türkiye..

0
692

 Kanlı ay tutulmasının burçlara etkisi

Bütün dünya yüzyılın en uzun kanlı ay tutulmasına kilitlendi! Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), 27 Temmuz’da 21. yüzyılın en uzun Kanlı Ay tutulmasının yaşanacağını açıkladı. Dünya’nın Güneş ile Ay arasına gireceği tutulma sırasında yerkürenin gölgesi, 1 saat 43 dakika boyunca Ay’ın görünen yüzünü tamamıyla örtecek. Ay, tutulma sırasında “Kanlı Ay” olarak adlandırılan kızıl bir görünüme bürünecek. Kuzey Amerika dışında dünyanın büyük bölümünden izlenebilecek tutulma, ocak ayındaki “Süper Mavi Kanlı Ay” tutulmasından 27 dakika daha uzun sürecek. Peki kanlı ay tutulması nereden izlenir? İşte kanlı ay tutulması hakkında bilinmesi gerekenler…

Yüzyılın en önemli gök olaylarından biri olan kanlı ay tutulması yarın akşam saat 20.15’te gerçekleşecek. Türkiye’den de izlenebilecek olan kanlı ay tutulmasını daha iyi izlemek ve fotoğraf çekmek isteyenler “Kanlı ay tutulması nereden izlenir?” sorusunun cevabını araştırıyor. Üniversiteler bu önemli olay için özel etkinlikler düzenledi. Sözcü Gazetesi astroloji yazarı Dinçer Güner ise kanlı ay tutulmasının burçlarımızı nasıl etkileyeceğini yazdı. Kanlı ay tutulması hakkında bütün ayrıntıları sozcu.com.tr’den okuyabilirsiniz.

KANLI AY TUTULMASI NEREDEN İZLENİR?

27 Temmuz’da son yüzyılın en uzun tam ay tutulması gerçekleşecek. Tam ay tutulmasının en net görülebileceği yerlerden biri de Denizli olacak. 27 Temmuz gecesi saat 20.30-01.15 arasında Laodikya Antik Kenti’nde tam ay tutulması gözlemi konusunda Türkiye’deki tek organizasyonun Denizli’de gerçekleştirileceğini belirten İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz, “Yüzyılın en önemli gök olaylarından birine şahit olunacak programa ülkemizin yetiştirdiği çok değerli bilim insanlarından astronomi biliminin duayenleri de katılacak” dedi.

Bu yılın en uzun Ay tutulması, yarın akşam Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi’nde de izlenebilecek. Rasathane Müdür Vekili Doç. Dr. Tolgahan Kılıçoğlu,  27 Temmuz’da gerçekleşecek tutulma esnasında Ay’ın, yerin oluşturduğu gölgenin içinden geçeceğini ve kızılımsı renk alacağını söyledi.

Tutulmanın TSİ ile 20.15’te başlamasına karşın 21.24’e kadar Ay’ın ışığında belirgin değişim olmayacağını belirten Kılıçoğlu, bu saatten itibaren Ay’ın, yerin tam gölgesi içine girmeye başlayacağını ve gökyüzünde bir bölümünün kararmış gibi gözükeceğini dile getirdi.

Saat 22.30’da ise Ay’ın tamamen yerin gölgesi içine gireceğini ve kızılımsı renge bürüneceğine dikkati çeken Kılıçoğlu, “Ay’ın bu görüntüsü saat 00.13’e kadar sürecek olup bu andan sonra Ay bir ucundan yavaş yavaş  aydınlanmaya başlayacak, saat 01.19 gibi tam gölgenin içinden çıkacak ve eski haline yakın hale dönecektir. Tam tutulma bir saat 43 dakika olup en iyi gözlem yapılabilecek saatler 22.30 ile 00.13 arasıdır. Bu anlamda son yüzyılın en uzun gözlenen Ay tutulmalarından biri olacaktır.” ifadelerini kullandı.

KANLI AY TUTULMASI NEDİR?

Ay, kendi yörüngesinde dolanırken, kimi zaman Dünya’nın gölgesine girer. Buna Ay tutulması denir. Ay tutulması, dolunay zamanında ve Ay’ın düğüm noktalarına yakın olması durumunda meydana gelir. Ay’ın, Dünya’nın gölgesine girmesi ile Güneş’ten aldığı parlaklığı kaybetmesi neticesinde görülür. Güneş, karşı düğüm noktasında veya ona yakın olmalıdır. Bu şartlar altında Dünya’nın gölgesi Ay’a düşer. Bu 42.000.000.000 km uzanan gölge konisi Ay’ın uzaklığından yaklaşık 8800 km geniştir.

kanli-ay-tutulmasi-shutterstock

Ay, saatte 3456 km hareket ettiği için ortalama Ay tutulmasının zamanı yaklaşık 40 dakika ile bir saat arasında değişir. Ay tutulması, yeryüzünün Ay’ın ufuk çizgisinin üzerinde olduğu herhangi bir bölgesinden gözlenebilir. Ay’a karşı olan Dünya yüzeyine çarpan Güneş ışınları Dünya’nın atmosferi tarafından kırıldığı için, Ay tutulmasında Ay, tamamen kaybolmaz. Dünya etrafında kırılan ışıklarda mavi renk yutulduğu ve kırmızı renk yansıtıldığı için, Dünya’nın gölgesi kırmızı renkte görülür. Bu güçsüz ışık kalıntıları görünürlüğü mahallî atmosferik şartlara bağlı olarak Ay’ı tuhaf bir bakır renginde ortaya çıkarır.Bunun sonucunda Ay tutulması olur.

Dünya, Ay ve Güneş’in bazı değişik durumları kısmi Ay tutulmasını sağlar. Bu durumlarda Ay’ın üzerine Dünya’nın tam gölgesi değil, kısmi gölgesi düşer.Ay tutulması genellikle yılda iki kere ortaya çıkar. Bazı özel durumlarda Ay tutulmasının hiç ortaya çıkmadığı veya üç defa ortaya çıktığı da olabilir.

KANLI AY TUTULMASI BURCUMUZU NASIL ETKİLEYECEK?

Merhaba Arkadaşlar;
27 Temmuz’da Kova burcunun 4. derecesinde bir Tam Ay Tutulması meydana gelecek. Bu tutulma 21. yy en uzun sürecek olan Ay Tutulması olduğundan da önem taşımakta, toplamda 103 dk sürecek. Yani 1 saat 43 dk kadar. Bu da tutulmanın total etkisinin ortalama olarak 2 ay etki edeceğini göstermekte.

Bu tutulma Güney Afrika, Batı Afrika ve Avrupa üzerinde yükselen ve Doğu Asya ve Avustralya’yı belirleyen Doğu Afrika ve Orta Asya’da tamamen görülebilir. Bu tutulmanın başrolü MARS olduğu için, Marsyen bir tutulma ile karşı karşıyayız. Tutulma esnasında Ay/Mars/Güneş/Uranüs arasında T – Kare dediğimiz sert bir açı kalıbı etkin olacak. Tutulma esnasında Giedi Prima sabit yıldızı etkin olacak. Son olarak tutulma Kova burcunun 1. dekanında meydana gelecek. Tutulmalar çok önemli gökyüzü olaylarıdır. Çünkü genel olarak o senenin genel kalitesi hakkında bilgi verirler. Ne tarz temalar, konular, gündemlerin olacağını belirlerler. Her ay gökyüzünde bir Yeni Ay bir Dolunay meydana gelir. Yeni Ay ve Dolunay etkileri yaşadığımız o Ay’ın genel kalitesini gösterirken, Tutulmalar da senenin kalitesini gösterir. Bu yüzden de büyük resmi görmek açısından tutulmalar çok değerlidir. Tutulmalar karmik gelişmelere işaret eder. Karmikten kastım, kadersel bir dönemeç, üzerinde çok büyük söz hakkımızın olmadığı, olması gerekecek olan olaylara işaret eder.

Şu dönem Kova/Aslan aksının tutulmalarını yaşıyoruz. Bunun ilk ayağını 2016 senesinin Ağustos ayında meydana geldi, sonra 2017 Ağustos ayında devam etti. O tarihlerde başlayan konu ve temaların devamının niteliğinde olduğu gibi, yeni bir takım olaylarında başlangıcına işarettir. Şimdi tutulmayı anlayabilmek için öncelikle Kova burcunun astrolojide hangi konularla sembolize edildiğini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Kova burcu astrolojide dahiler, devrimler, sürgünler, bilim adamları, icatlar, objektif olmayı, hümanizmi, insan haklarını, bağımsızlığı, aykırı olan her şeyi, toplum için olan her türlü konuyu, yüksek teknolojiyi, dernekleri, örgütleri, sivil toplum kuruluşlarını, UFO’ları, uzayla ilgili her türlü konuyu, astrolojiyi, dostluklar, arkadaşlıklar, havacılık sektörü, yüksek zekayı, grevleri, yapay zekayı, bilimsel gelişmeleri, internet dünyasını, sağlıkta ise dolaşım sistem, kalp, tansiyon sorunlarını sembolize eder.

 Kova burcu astrolojide dahiler, devrimler, sürgünler, bilim adamları, icatlar, objektif olmayı, hümanizmi, insan haklarını, bağımsızlığı, aykırı olan her şeyi, toplum için olan her türlü konuyu, yüksek teknolojiyi, dernekleri, örgütleri, sivil toplum kuruluşlarını, UFO'ları, uzayla ilgili her türlü konuyu, astrolojiyi, dostluklar, arkadaşlıklar, havacılık sektörü, yüksek zekayı, grevleri, yapay zekayı, bilimsel gelişmeleri, internet dünyasını, sağlıkta ise dolaşım sistem, kalp, tansiyon sorunlarını sembolize eder.

Peki bu sembolikler nasıl çalışabilir bunlara göz atalım öncelikle… Uzay ile ilgili yeni keşifler, yeni yaşam formları, yeni gezegenler, yeni galaksilerin keşifleri söz konusu olacaktır. Bireysellik çok daha fazla ön plana çıkacak. Hepimiz hayatlarımızın belli alanlarında daha bağımsız, daha özgür olmak için adımlar atacağız. Özellikle düşünce ve fikir özgürlüğü, insan haklarına ilişkin konular ön planda olacaktır. Fakat insan haklarının ihlalleri, fikir ve düşünce öncüleri ile ilgili zorlayıcı gelişmeler söz konusu. Sıra dışı, farklı, marjinal tipler bu dönem daha ön planda olacak. Bir çoğumuz bu süreçte derneklerde daha aktif bir şekilde görevler alacağız belki. Yeni dernekler, yapılanmalar meydana gelebilecektir.Yüksek teknolojiler, çığır açacak hatta belki de devir başlatacak olan yeni icatlar, yeni buluşlar gündemde olacaktır sık sık. Yapay zekaların üst versiyonları, giyilebilir teknolojinin daha da ilerlemesi, sanal gerçekliğin daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlaması ya da sanal gerçekliğin gündelik hayatımıza adaptasyonu söz konusu olacak.

SİBER SAVAŞLAR SÖZ KONUSU

Öncelikle kendi hayatlarımızda devrimleri yapmaya başlayacak, zincirlerimizden kurtulacak, daha bağımsız ve özgür olmak adına radikal kararlar almaya başlayacağız. Ama bunun yanı sıra gerçek devrimlerde meydana gelebilir yukarıda bahsettiğim tarihler içinde, özgürlük adına. Bu biraz daha azınlıkların devrimi de olabilir. Yeni sosyal ağlar yaratılabilir, hatta bu sosyal ağlar belki de 5 duyumuza hitap edecek türden de olabilir. Yeni düşünce ve fikir liderlerinin de ortaya çıkacağı zamandır. Yüksek teknolojiye daha çok yatırımların yapılacağı süreçlerdir bunlar. Belki de uzayda yaşamakla ilgili yatırımlar söz konusu olabilir, kim bilir? Özellikle havacılık sektörünün çağ atlayacağı bir dönem diyebiliriz. Havacılık sektörüne de yatırımlar artabilir. Ama hava saldırıları da söz konusu olabilir. Teknolojik olarak çağ atlayacağımız kesin ama diğer taraftan siber saldırılarda da artışlar söz konusu olacak. Siber suç oranında da aynı şekilde artışlar olabilir. Teknolojik, siber, internet savaşları söz konusu. Şifreler, banka hesapları, internet üzerinde yürütülen her türlü sistem biraz tehlike altında.

Öncelikle kendi hayatlarımızda devrimleri yapmaya başlayacak, zincirlerimizden kurtulacak, daha bağımsız ve özgür olmak adına radikal kararlar almaya başlayacağız. Ama bunun yanı sıra gerçek devrimlerde meydana gelebilir yukarıda bahsettiğim tarihler içinde, özgürlük adına.

Oksijen tankları yüzünden sorunlar, yangınlar çıkabilir. Yine grevler, iş bırakmalar olabilir. Grevlerden kastım, büyük çaplı, ses getirecek türden grevlerden bahsediyorum. Önemli isimlere suikast girişimleri olabilir. İnternet ve sosyal medya üzerinden büyük çaplı protestolarda gündeme gelebilir. Büyük çaplı uçak kazaları meydana gelebilir. Veya UFO’larla ilgili yeni gelişmeler, bilgi veya belgelerin ortaya çıkışı, uzaylıların varlığına ilişkin yeni gelişmelerde söz konusu olabilir. Hava olaylarından doğan problemler oluşabilir, özellikle kasırga, fırtına gibi etkiler söz konusu. Sağlık olarak bu dönemlerde kalp, tansiyon, kan dolaşım sistemi rahatsızlıklarına daha dikkat edilmesinde fayda vardır.

Tutulma Retro Mars yan yana olacak olacak. Bu yüzden de Marsyen bir tutulma diyoruz. Mars’ın sembolize ettiği konuları daha güçlü bir şekilde vurgulayacak demektir bu da. MARS; savaşarak elde etme, mücadele, güç kullanma, aktif olma, hastalıklar, silahlar, savaşlar, patlama, terör, fiziksel enerjimizi ortaya koyuş şeklimiz, küfür, hakaret, kan, ameliyatlar, cerrahi müdahaleler, risk alma, inisiyatif kullanma, rekabet, cinsellik, eril enerjiler, öfke, hırsızlık, yangınlar, yanardağ aktiviteleri ile sembolize edilir. İşin içinde Mars’ın olduğu bir tutulma olduğu zaman ben her zaman gerilirim. Zira orada bir yangın, ortalığın savaş alanına dönmesi, zarar verici koşulların meydana gelmesi demektir. Yine her türlü patlamalar, yangınlar, yanardağ aktiviteleri söz konusu olabilir. Özellikle Mars KOVA burcunda olduğundan havacılık, açık alanlar, ileri teknoloji, telekomünikasyon, dernekler, kulüpler, uydular, astronomi, astroloji, iletişim sektörü, sosyal ağlar, internetle ilgili her türlü iş ve konular, sosyal medya ile ilgili konularda oldukça stresli, zorlu, meydan okuyucu durumların olabileceğine işaret.

ÖZGÜRLÜK İÇİN SAVAŞ!

Tutulma da Ay/Mars/Güneş/Uranüs arasında T – Kare dediğimiz sert bir açı kalıbı etkin olacak. Ve tutulmanın asıl rengini, şeklini, şemailini, meselesini tam da bu açı kalıbı aslında açıklıyor. Özgürlük için savaşmak demektir. Sizi kısıtlayan, bağlayan koşullar her ne ise bundan kurtulmak için fırsatlarınız olacak tutulma ile. Yalnız bu özgürleşme meselesini elde etmek için isyanlar çıkabilirsiniz. Siz istediğiniz kadar plan program yapın, son dakika golleri her defasında olacaktır. Biraz daha spontane takılın bu aralar. Hızlı davranacağız, hızlı harekete geçeceğiz, hızlı çözümler üreteceğiz ve oldukça tez canlı davranacağız bu tutulma ile. Sabır ve tahammül sıfırın altında kalacak. Kazalar çok ani gelişebilir, hayatınızı riske atacak aktivitelerden uzak durmakta fayda var, hız içeren özellikle. Yine patlamalar, silahlı durumlar meydana gelebilir bu tutulma ile. Maceralara atılmak için oldukça hevesli olabiliriz, denemediğimiz şeyleri denemek, risk alma fikri hoşumuza gidebilir ve alabiliriz de ama hiç tavsiye etmiyorum. Hayatınızı riske atacak her türlü koşuldan çok uzak durun. Koşullara çok çabuk isyan edebiliriz, ani tepkiler verebilir, köprüler çok hızlı yıkabiliriz.

Yine grevler, isyanlar, iş bırakmalar da olabilir. Düşüncesizce, anlamsızca riskler almayın. Ölçün, tartın, biçin, planlayın ve risklerinizi öyle alın, kendinize zarar vermeyin, dikkat edin. Fazlaca iddialı davranışlarda bulunabilir veya böyle davranışlarla karşılaşabilirsiniz. Kendinizden çok emin değilseniz iddialaşmayın. Cinsel anlamda da tabularınızı yıkabilir, yapmam dediklerinizi yapabilir, hayatınızda cinsel devrimler yaşayabilirsiniz. Çevremizde baskı gören, haksızlığa uğrayan birini gördüğümüz anda hızlı bir şekilde tepkimizi ortaya koyacağızdır. İnsan haklarına karşı çok daha hassas olacağımız, haksızlıklar karşısında hızlı eyleme geçip sesimizi çıkartacağızdır. Hayatımızda yapamadığımızı yapmak, devrimler yaratmak, kendimizi özgürleştirmek için rahatça harekete geçebileceğiz.

Tutulma da Ay/Mars/Güneş/Uranüs arasında T - Kare dediğimiz sert bir açı kalıbı etkin olacak. Ve tutulmanın asıl rengini, şeklini, şemailini, meselesini tam da bu açı kalıbı aslında açıklıyor. Özgürlük için savaşmak demektir. Sizi kısıtlayan, bağlayan koşullar her ne ise bundan kurtulmak için fırsatlarınız olacak tutulma ile.

Bugünlerde özellikle elektrik çarpmalarına dikkat edin, bilmediğiniz elektronik ve elektrikli aletleri tamir etmeye kalkmayın. Başkalarını harekete geçirmekte, motive etmekte bu aralar oldukça başarılı olabiliriz. Kontrol edebileceğimizden çok daha fazla büyük bir enerjiye sahibizdir. Bu yüzden hareketi bol eylemlerde olmak, spor yapmak, enerjimizi boşaltacak her türlü aktiviteye girişmek için uygundur. Normalde yapmayacağımız davranışlar sergileyebiliriz, çılgınlıklar yapabiliriz.Aracınızla hız yapabilirsiniz, ama siz yine de ani, sürpriz ve beklenmedik kazalara karşı dikkatli olun. Hangi eylemi yaparsanız yapın her türlü emniyet ve korumayı ihmal etmeyin. Grevler, iş bırakmalar, protestolar gündeme gelebilir bu tutulma etkisi ile.

Mars Kova burcunda ve Uranüs ise Boğa burcunda seyahat etmekte. Bireysel olarak bu tutulma ile ilişkiler açısından oldukça zor ve krizler deneyimleyeceğimiz, mevcut ilişkiler ve ortaklıklarda ani kopmalar, ayrılıklar, büyük kavgalar söz konusu olabilir. Umuyorum ki can ve mal kaybına yol açabilecek bir patlama, kaza, emniyet güçlerini zora sokacak bir durum meydana gelmez. Olabildiğince yapıcı ve özgürleştirici bir şekilde geçiririz bu dönemi. Veya diğer ülkelerle diplomatik büyük krizler söz konusu olmaz veya anlaşmalar askıya alınmaz. Uranüs Boğa burcunda olduğundan, özellikle ekonomik olarak büyük zorlanmalara, piyasaların sıkışmasına, faiz oranlarının artmasına neden olabilir. Aslan/Kova aksı, bireysel anlamda zihin kalp uyumu veya uyumsuzluğu ve bundan dolayı ortaya çıkan gerilimlere işaret ederken, dünya astrolojisine göre de halk, otorite arasındaki gerilimlere, gösterilere işaret etmektedir.

Bu tutulma ve 11 Ağustos’ta meydana gelecek olan Aslan burcundaki Güneş Tutulması, 99 senesinde meydana gelen deprem ile benzeş bir gökyüzü görünümüne sahip. Özellikle de Uranüs’ün Boğa burcunda yer almasından dolayı, çok büyük depremlerin habercisi olabilir. İnşallah yanılıyor olurum bu konuda. Ağustos sonuna kadar riskli bir dilimdeyiz bu açıdan. Bu tutulmayı bir de şu açıdan değerlendirin, geçen sene 7 Ağustos’ta yine tutulma meydana gelmişti. 7 Ağustos civarı hayatınızda 3 aşağı 5 yukarı neler olmuştu bir düşünün bakalım, biraz onların yansıması olacaktır.

KRAL HASTALANACAK

Tutulma Kova burcunun 4. derecesinde meydana gelecek. 4. derece 1. dekana işaret etmekte. Kova burcunun 1. dekanındaki tutulma, dünya astrolojisine göre kralın hastalanması demektir. Önemli pozisyondaki kişilerin hastalık haberlerini alabiliriz bu tutulma ile. Tutulma da Giedi Prima yıldızı etkin olacak. Bu yıldız tuhaf ve anlaşılması zor olaylar, yeni ve etkili arkadaşlar, karşılıksız aşk anlamına gelmektedir. Kova burcunun 4. derecesi Sabian sembol felsefesine göre; “Ataların Konseyi” demek. Değerlerimize sadık kalmak, ancak değerlerimiz olduğu zaman mümkündür. Ataları yad etmek, geçmişimizi bilmek, geçmişimizi araştırmak, soy ağacımızı araştırmak, atalarımızı araştırmak, gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmak gerektiğini vurgular. Tutulmanın sana özel, seni nasıl etkileyeceğini merak ediyorsan eğer www.sorumgeldi.com‘dan öğrenebilirsiniz.

Tutulma Türkiye haritasında 8. eve denk düşmektedir. Mundane yani dünya astrolojisine göre 8. ev ölüm oranlarını, cenazeleri, adli tıp, yabancı hisse senedini, tahvilleri, bankaları, vergi, ulusal borç, faizler, miraslar, sermaye, sigorta şirketleri, tazminatlar, sosyal güvenlik, yatırımlar, kamu gelirleri, uluslararası borçlar, düşmanların mali durumunu, kriz, değişim ve dönüşümü gösterir.

TUTULMANIN TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Tutulma Türkiye haritasında 8. eve denk düşmektedir. Mundane yani dünya astrolojisine göre 8. ev ölüm oranlarını, cenazeleri, adli tıp, yabancı hisse senedini, tahvilleri, bankaları, vergi, ulusal borç, faizler, miraslar, sermaye, sigorta şirketleri, tazminatlar, sosyal güvenlik, yatırımlar, kamu gelirleri, uluslararası borçlar, düşmanların mali durumunu, kriz, değişim ve dönüşümü gösterir. Tutulma Türkiye üzerinde bu yukarıda saydığım konular üzerinde daha çok etkili olacaktır. Daha önce Kova/Aslan aksındaki tutulma zamanları neler olmuştu bunlara da bakmak, incelemek gerek.

Daha önce gerçekleşen Kova burcundaki tutulmalar zamanında Türkiye’de genelde özgürlükler ile ilgili (başörtü) protestolar meydana gelmiş, işçiler işe geç başlama eylemleri yapmış, kara yollarında çalışan 120 bin işçi tüm Türkiye’de çıplak ayakla yürüyerek çalışma şartlarını protesto etmiş, cezaevlerinde açlık grevleri başlamış ve ölümler meydana gelmiş, ilk basın komisyonu kurulmuş, Uçurtmayı Vurmasınlar filmi ödüller almış. Madonna Like a Prayer albümünü çıkarmış. Klibinde kilisede zenci bir İsa’yla sevişmiş ve aforoz edilmişti. Ve bence en önemlisi körfez savaşı başlamıştı. Ve Tutulmaların karakterine uygun, Kemal Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşünü gerçekleştirdi. Trump’ın başkan olmasıyla ülke genelinde gösteriler ve protestolar yapıldı. G-20 zirvesi öncesi Hamburg karışmıştı. Ve Türkiye’nin Almanya ile diplomatik krizlerİ meydana geldi. Tutulma ile ekonomik anlamda yapılanmaya doğru gidilebilir. Merkez bankası temelli yapılanmalar olabilir bunlar!

Bu dönem daha çok bankacılık işlemleri, bankalar, ekonomik koşullar ön planda olacaktır. Bankalarla ilgili yeni yapılandırmalar, krediler, kredilendirme ile ilgili konular, banka sistemleri, şifreler, bilgi güvenliğine ilişkin konular, bankalarda kullanılmak üzere yeni teknolojiler veya bilgi, güvenlik anlamında krizler söz konusu olabilir. Tutulma ile birlikte bazı yabancı yatırımcılar ülkeden çekilebilir, özellikle teknoloji şirketleri olabilir. Sigorta sisteminde yeni bir yapılanmaya gidilebilir. Sosyal haklar, tazminat haklarına ilişkin yeni uygulamalar, kararlar çıkabilir. Ekonomik olarak bu tutulmanın bizi biraz zorlayacağı düşüncesindeyim.

Kova burcu teknoloji, internet, yüksek teknolojiyi işaret ettiğinden dolayı, siber saldırılar gündeme gelebilir. İnternet üzerinden bir kriz çıkabilir. 8. evde meydana geldiği için tutulma, bankacılık sistemi üzerinden bir oluşabilir. Elektrik kesintileri ya da teknoloji üzerinden bir hamle gerçekleşebilir. Faiz oranlarında artışlar, zamlar, vergi oranlarında artışlar olmasını bekleyebiliriz. Tutulma Marsyen bir tutulma olacağından dolayı ödeme sistemleri, vergiler, borçlar, diğer ülkelerle yaptığımız anlaşmalar sonucu elde ettiğimiz gelirler konusunda stresli durumlar söz konusu olabilir. Tutulma Türkiye’nin 5. evde yer alan Güneş’i ile sert kontak halinde olacak.Borsa ve piyasalar şu sıralar güvenli olmayabilir, spekülatif yatırım araçları güven vermeyebilir, yatırımların kendini güvensiz hissettiği bir döneme işaret edebilir. Doları dikkatle izlemek gerek bu tutulma ile takip eden 2 aylık süreçte!

Hepimizi özgürleştirecek bir tutulma dilerim…
Dinçer GÜNER

***************************************************************

HAKAN KIRKOĞLU

2018 kaçınılmaz biçimde ülkemize güçlü bir yenilenme ve değişim getirecek. Bu yıl dikkat çekici bir travma ile birlikte dönüşüm, ölüm ve yeniden doğum teması var. Kriz ve endişe veren durumlardan, zor zamanlardan geçip yenilenerek çıkacağız. İçinde bulunduğumuz bu dönemde büyük stres yaratan koşullar içinde hiçbir şey düzgün ve istikrarlı durmuyor olabilir. Ancak olayların akışı ister istemez güçlü bir yenilenme de getirecektir, bunun için 2018 Kasım sonrası beklenmeli.

Ana hatları ile 2018

*Her cephede yoğun ancak dengesiz koşulların olduğu bir dönemden geçiyoruz.

*Yıl ortası son derece karışık ve stresli gelişmelere işaret ediyor. Başta Mart ayının getirebileceği askeri konular ve dış politikadaki yeni ve test eden, kısıtlayan ama öğreten dengeler olmak üzere, Mayıs’tan Temmuz’a kadar çok sıkışık bir gündem söz konusu.

*Mart-Temmuz arası içgüvenlik, ülkede huzurun ve barışın tesisi bakımından yönetimin iç işlerinde soğukkanlı, dış politikada da usta olmasını gerektiren son derece kritik bir dönem.

*Uranüs’ün 15 Mayıs’ta Boğa burcuna ilerlemesi ülkemizin ittifaklarını iyice kökünden sarsabilir, aynı zamanda bu transit sosyal hareketler ve siyasi partiler açısından da sürprizlerle dolu gözüküyor.

*Mayıs engeller, sıkışma ve hükümet ve devleti ilgilendiren gelişmeler açısından zorlayıcı olabilir.

*Haziran halkta huzursuzluk, çift durumlar, bölünmeler, kafa karıştırıcı koşullara işaret edebilir. Aynı zamanda güvenlik ve iç huzuru da zorlamakta.

*Ekim sonrasında istikrar arayışı daha dengeli bir tempoya oturabilir.Ancak yılın ikinci yarısında ve özellikle de 2019’a sarkacak olan gelişmeler halkta bölünme, kafa karışıklığı ve gizli, yıkıcı olabilecek faaliyetlerden doğan koşulları da beraberinde getirmekte.

*Çok ilginç !, 2018 sonbaharında gündeme gelecek olan yıllık harita, ülkemizin 1923 cumhuriyet haritasına çok benziyor,  her açıdan bitişler ve başlangıçlar, yeni bir döngü var, belirsizler ve ikiye bölünme dikkat çekiyor, kuşkusuz bu durum başkanlık seçimlerine de işaret etmekte.

Dikkat çekici transitler
Bu yıl Satürn’ün Oğlak’ta ilerlemesi ve Uranüs’ün de 15 Mayıs’ta Boğa burcuna ilerlemesi ülkemiz açısından önemli konular ve koşullar getirmekte. Her şeyden önce Satürn’ün açık düşmanlıkları, dış ilişkileri, diplomasiyi ve anlaşmazlıkları anlatan 7. Eve ilerlemesi bu konularda daha sorumlu, gerçekçi ve zorlayıcı tecrübeler içinden geçeceğimizi gösteriyor. 2020 yılı sonuna kadar sürecek olan bu transit, 2019’da Satürn’ün Plüton’la birleşimi nedeniyle ile daha da sertleşecek ve içerisine güç savaşlarını alacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla, önümüzdeki iki yıl içerisinde hem halkı hem de yönetimi ilgilendiren konularda kritik kararlar, devleti ilgilendiren alanda tedbirler ve kısıtlamalar gündeme gelebilir.

Diğer yandan 2018’de Uranüs Boğa burcundaki yolculuğunun ilk işaretlerini verecek. Uranüs’ün Boğa burcuna tam olarak yerleşmesi 2019’a olacak. Ancak her şekilde, bu yıl ilk işaretlerini verebileceğini söyleyebiliriz. Boğa ülkemizin 11. Evinde yer alıyor ve bu ev siyasette ittifak gruplarını, ülkemizin içerisinde olduğu siyasi blokları (örn. NATO, OECD ya da diğer örgütler) ve aynı zamanda gelecek beklenti ve ümitleri anlatır. Uranüs ise sarsan ve aniden değiştiren bir güçtür. Dolayısıyla ülkemizin geleceği konusunda, varolan istikrar ve dengenin sarsılabileceği olaylar gündeme gelebilir. Söz konusu örgütler içindeki yerimiz daha dengesiz ve kırılgan hale gelebilir. Bu konu yönetim açısından kritik bir konu olarak, özellikle Uranüs’ün ülkemizin Güneş’i karşısından geçeceği 2019-2020 yılları arasında daha keskin, daha huzursuz ve dengesiz koşullar getirebilir. Uranüs, ülkemizin 29 Ekim 1923 doğum haritasında çok önemli bir yerde, haritanın tepe noktasında yer alıyor. Bu aynı zamanda ülkemizin devrimlerle kurulduğunun da bir göstergesi. Nitekim Uranüs büyük yenilikleri, ani değişimleri ve devrimleri anlatan güçtür. Tüm bu nedenlerle, Uranüs’ün Boğa burcuna ilerlemesine bu değiştirici bakış açısı ile bakmak daha doğru olur.

Çok önemli bir transit, Neptün’ün ülkemizin tepe noktası üzerinden geçişi. Dağıtıcı ve hayallere sürükleyici Neptün bu yıldan başlayarak 2020’ye kadar yönetimi ve ülkenin gittiği yönü açıklayan tepe noktası (MC) üzerinde gidip geliyor. Bu durum büyük belirsizlikler yanında yönsüzlük, zayıflama, karmaşa, kaotik durumlar, skandallar ve gerçeklerden uzaklaştırıcı temalar içermekte. Tepe noktası ve Güneş dünya astrolojisinde yönetici iradeyi temsil eder.

Dolayısıyla, gerek Uranüs gerekse Neptün’ün getirdiği dinamikler hem ani gelişmelere, iniş çıkışlara, hem de dağıtıcı ve huzursuz edici eğilimlere işaret etmekte. Tüm bu faktörlerin yanında, Oğlak burcundaki Satürn’ü de hesaba kattığımızda, bu dönemde aslında ne kadar sıkışık ve zorlayıcı bir süreçten geçeceğimiz farkedilebilir. Kuşkusuz bu süreçlerin en yoğunlaştığı noktalar 2019-2020 geçişinde cereyan ediyor olacak.

Mevsim haritalarına genel bir bakış
Ankara için Güneş’in Oğlak, Koç, Yengeç ve Terazi burçlarına girdiği ana göre elde edilen haritaların üçünde öncü burçlar yükselmekte. Bu durum ülkemizin yıl boyunca genel atmosferinde bir aciliyet, hızlılık, adım atma isteği, savunma ve diplomasi gereğinin olduğunu vurgulamakta.

21 Aralık-20 Mart, kış aylarını gösteren ingress haritada savunma ve hassasiyetleri açıklayan Yengeç burcu yükselmekte. Ay saka burcunda krizleri ve endişeleri anlatan 8. Evde yer alıyor. Bu dönemde dış politikada açık düşmanlıklar, engeller ve kısıtlamalar dikkat çekmekte. Dış siyasette ve aynı zamanda muhalefete yönelik konularda sert tavırlar, kısıtlamalar baskın durumda. Maalesef, halkı anlatan Ay korku içerisinde ve zarar görebilir durumda. Şiddet ve ölüm çağrıştıran vurgular var. Yönetim cesur ve yenilikçi davranma havası içerisinde, bu atmosfer mecliste daha abartılı ve milliyetçi söylemlere işaret etmekte. Devlette çalışanlar açısından ordu içerisinde yabancılarla ilgili alanlarda ya da eğitim, öğretmenler ve akademik konular ve dinle ilgili alanlarda kararlar, değerlendirmeler gündeme gelebilir.

20 Mart- 21 Haziran, ilkbahar aylarını gösteren haritada diplomasi, denge ve dış ilişkileri açıklayan Terazi burcu yükselmekte. Bu dönem son derece kritik ve huzursuz koşullar gösteriyor. Toprakların güvenliğini ve vatanı gösteren evde Mars/Satürn ikilisi Güneş’le kare içinde olduğu için savaş riski, ülke güvenliğini tehlikeye sokan konular, sınırların güvenliği konuları çok dikkat çekmekte. Bu durum hükümet ve liderler açısından tehlikeli bir görünüm sunmakta. Ülke gündeminde güven, milliyetçilik ve savunma konusu öne çıkmakta. Halk özellikle finansal alanda ve ekonomik değeri olan konularda, TL’nin durumu ile ilişkili olarak daha kırılgan ve endişe içerisinde olabilir.

21 Haziran – 23 Eylül, yaz aylarını gösteren dönemde yine Terazi burcu yükselmekte. Benzer şekilde bu dönemde de diplomasi, çatışmalar, açık düşmanlıklar konusu devam ediyor. Nitekim bu dönemde geri gidecek olan Mars Saka burcundan, Oğlak burcuna ilerleyecek, dolayısıyla gerek dış dengelerde düşmanlıklar, kriz, gerekse ekonomide borçlar, TL’nin değerini etkileyen huzursuzluk yayabilecek eğilimler ve korkular dikkat çekebilir. Halk bu dönemde güvenlik alanında hassasiyetlerini iyice öne çıkarmış durumda. Halkın tepkilerinde ve seçimlerinde dalgalanma, huzursuzluk, şiddet, gençleri ve çocukları ilgilendiren konularda yıkıcı ve yıpratıcı olaylar yaşanabilir. Turizm, yatırımlar ve ekonomik büyüme beklenileni vermeyebilir, ülke yönetiminde koruma ve savunma, milliyetçi temalar dikkat çekiyor ancak yönetimde ve liderleri ilgilendiren konularda engeller, sıkışıklık ve yükler söz konusu. Bu dönemde ülke güvenliği son derece hassas kalmaya devam ediyor.

23 Eylül – 21 Aralık sonbahar aylarını gösteren dönemde, Başak burcu yükseliyor. Bu dönemde çalışan kesimleri, üreticileri, köylü ve çiftçiyi, memurları ilgilendiren konulara vurgu yüksek. Ekonomik konular öne çıkarken, büyüme engelli ya da daha zor şartlarda gözüküyor. Engeller var. Orduyu ve devlette görevlileri ilgilendiren konularda huzursuzluk, şiddet ve yıpratıcı olabilecek ani gelişmeler gündeme gelebilir. Halkın durumu dağınık ve daha çok kurban olma ve kolay etkilenme temaları içeriyor. Ülke gündemi ve yönetim çift durumlar ve kararsızlıklar gösteriyor. Ekonomi ve paranın değerine yönelik engeller, sınırlamalar ve zorlukları aşma gereği öne çıkmakta.

2018’in ilk yarısındaki koşullar
2017 sonbaharından devralınan ve 2018’in özellikle ilk yarısında hakim olacak koşullara baktığımızda ekonominin gidişatı ve beklentiler, istikrar ve huzur arayışı özellikle öne çıkıyor. Aynı zamanda bu dönemde, ülkemizin üye olduğu ittifaklar, bağlantılı olduğu siyasi örgütler, kurumlarla ilgili gelişmeler (örn. NATO, AB, genel olarak batı dünyası) daha çok gündemde olacak ve ülkenin gelecek beklentilerini ve istikrarını ve huzurunu şekillendirecek gibi gözüküyor. Bu beklentiler ve temalar ekonominin büyümesini, yatırımları, turizm ve gençlerle ilgili konuları da ilgilendirmekte. Ancak yıl boyunca dış koşullara bağlı olan dengeler yüzünden huzursuzluklar, karşıtlıklar da gündeme gelebilir. Halkın gündemin huzur arayışı, isteği olmakla birlikte, bu durum elde olmayan nedenler yüzünden zaafa uğramakta, savaş riski ya da ani gelişmeler,
ekonomide dalgalanmalara gebe gözükmekte. Ülkemiz bu dönemde barış, istikrar ve huzur aramakta ancak bu durum dış etkenler ve düşmanlıklar neticesinde zorlanmakta ve iç işlerinde, toprağa ve güvenliğe, iç işlerine ait alanlarda gerginlik yaratmakta. Ülke içinde, yönetimde liderin gücü ve kuralları vurgulanmakta. Ülke yönetimde kurallar, kısıtlamalar, bürokratik gelişmeler ve değişiklikler özellikle güvenlik ve toprağa yönelik konularda ağırlık kazanmakta.

Hükümet ve yönetici güçler girişimci ve cesur davranma eğilimindeler ancak bu durum ekonomik istikrarı zorlayabilir. Ekonomik gelişmeler dengesiz ve çift yönlü gözükmekte. Bu yıl sınırdaş komşularla ilgili konularda hem ilerleme imkanı hem de çokça endişe söz konusu. Ülke yönetimi çok daha fazla diplomasi, dış ilişkiler ve karşımıza çıkan husumetlere odaklanmış durumda. Uluslararası konular sürekli olarak toprak güvenliği ve iç işleri ile ilgilenmeyi gerekli kılıyor. Açık ve gizli düşmanlıklar yüzünden yurtta güvenlik konusu hassasiyet gösteriyor.

Bu yıl ülkemizin 2017-18 yıllık haritasında Balık burcu yükselmekte. Yılın genelinde uluslararası konular, ideolojiler ve inançlara dayalı konular ağırlık kazanmakta. Bu konular diyanet işlerinden medyaya, propaganda işlerine, akademik konulara, üniversitelerin durumuna kadar geniş bir alana yayılmakta. Ancak Balık yönsüzlük, karışıklık, çok fazla etkilenme ve kurban olma teması da getirmekte. Özellikle inançlar, ideolojik nedenler,
uluslararası boyutta söylemler, propaganda ve mesajlar sık sık öne çıkmakta. Kimi zamanda bu durum abartılı söylemler, ifadeler, aşırı kendine güven ve sınırları bilememe ve gerçeklerden uzaklaşma eğilimi yaratabilir. Bu yıl dış politikadan kaynaklanan nedenler özellikle uluslararası alanda çok yankı  getireceğe benziyor.

Halkın durumu kısıtlamalar içinde duruyor. Özgürlükler, medya da sosyal alandaki konularda kısıtlamalar, engeller ve mutsuzluklar var. Aynı zamanda uluslararası alanda baskı ya da engellemeler, özellikle ülke yönetimi üzerinde büyük yük oluşturmakta. Hükümeti ve yönetimi ilgilendiren konular uluslararası alana odaklı ama üzerinde ağırlıklar ve kısıtlamalar var. Özellikle Mart ayına kadar olan dönemde ülkemiz dış dünyanın getirdiği koşullarla  daha fazla ilgilenmek durumunda. Sürekli bir çaba ve eylem içerisinde görülmekte.

Bu yıl gelecek beklentilerimizdeki muğlaklık çok belirgin ve dağınık bir tablo içeriyor. Diğer yandan kontrol dışı durumlar, huzursuzluk ve düşmanlıklar ekonomiyi, paranın değerini fazlasıyla etkiliyor ve bu alanda krizler ve huzursuzluklar var. Toprak güvenliğinden kaynaklanan koşullar (Suriye, Irak ve İran’daki gelişmeler yüzünden) ani olaylara ve parasal sallantılara, ekonomide risklere işaret etmekte.  Ülkemiz sınırdaş komşuları ile ilgili konularda güven ve istikrar ararken, bunu sağlamak pek kolay gözükmüyor ve daha fazla endişe ve huzursuzluk yaşıyor. Ekonomideki iniş ve çıkışlar ülke içinde dengesizlik ve çift durumlara neden olmakta ve bu durumlar uluslararası konularla ilgili görülmekte. Yakın ve sınırdaş komşularla güvenlik ve huzur ararken, bu durum mecliste ve halkın seçimleri üzerinde önemli bir yankı buluyor ve halk seçimlerini daha çok güvenlik ve huzur arayışından yana koyuyor ancak bunu gerçekleştirmek elde olmayan dışsal nedenlere bağlı olduğu için zorlanıyor. Yurtiçinde ve ülke güvenliğinde liderlerin ve yöneticilerin, baba otoritesinin ağır bastı görülmekte ve bu durum devlette çalışanları, orduyu ve memurların durumunu yakından etkiliyor. Halkın keyfi ve eğlencesi zayıf ve daha çok endişeli bir durumda  ve bu koşullar dışsal nedenlerden ve komşulardan kaynaklanabiliyor. Devlette çalışanlar, emekçiler, işçiler ve memurlarla ilgili konularda adalet ve denge aranmakla birlikte, bu durum krizler ve huzursuzluklar, korku ve endişelerin ortaya çıktığına işaret ediyor.

Bu yıl diplomaside ve dış dengelerde, ikili görüşme ve anlaşmalarda mücadele, kimi zamanda baskı ve tehdit, huzursuzluk ve güç savaşı vurgusu var. Bu durum uluslararası alanda gündeme gelirken, yine endişeleri daha çok arttırıyor. Bu yıl uluslararası konular korku ve endişe nedeni görülmekte ve bu durum özellikle ülke gündemi üzerinde büyük bir yük ve kısıtlama getiriyor. Uluslararası boyutta yönetsel uğraşlar, yöneticiler, kurumlar ve siyasetle ilgili konuların büyük bir etkisi var, bu durum içinde bulunduğumuz ittifakları, grupları etkilemekte ve yönetim üzerinde baskı ve yük getirmekte.

Yönetsel konularda, hükümeti ilgilendiren alanlarda reform, değişiklik isteği, sosyal temaları içine alan yenilenme isteği var ancak bu durum daha çok belirsizlik ve kolay yönetilemeyen koşullar getirmekte. Bu dönemde, savaş riski ve adım atma, öne çıkma gereğinin gündeme gelmesi ekonomik istikrarı ve paranın değerini yakından etkiliyor ve huzursuz ediyor olabilir.

2018’in ikinci yarısındaki konular
Bu temalar özellikle Temmuz sonu, Ağustos başında ilk işaretlerini verecek ve Kasım sonrasında daha belirgin hale gelecek gibi gözüküyor. Bu yeni dönemde, maalesef ülkemiz açısından elde olmayan nedenler, kayıplar, huzursuzluk ve gizli düşmanlıklar öne çıkabilir. Bu bir dönemin sona erdiğini, kapanma içinde olunduğunu ve belirsizlikler yaşanabileceğini göstermekte. Genel olarak halkın koşullarında çift durumlar, bölünmeler ve huzursuzluklar var. 2018-2019 yıllık haritasında, yani ülkemizde seçimlerin gündeme geleceği bu dönemde halk çok karışık ve tutsak koşullar içerisinde. Elde olmayan ya da gizli kalan, bilemediğimiz koşullar halkı yakından etkilemekte, bu durum kayıplar da getirebilir. İlginç bir şekilde, 2018-2019 dönemi yıllık haritası cumhuriyetimizin 1923 kuruluş haritasını andırmakta. Tıpkı o haritadaki gibi Yengeç yükseliyor ve Ay İkizlerde, doğum anındaki yerine çok yakın duruyor. Kuşkusuz bu durum başkanlık seçimleri ile ilgili olabilir. Bu konularda kararsızlık, etki altında kalma ve gizli kapaklı koşullar söz konusu olabilir. Aynı zamanda bu süreç dışsal koşulların çok baskın olduğu, ülke gündeminin tam olarak netleşemediği durumlara da işaret etmekte. Bu durumlar ancak en erken, 20 Mart’tan sonra ve daha çok Nisan-Mayıs aylarında netleşebilir. Doğal olarak bu göstergeler seçimlerin yapılabileceği dönemlere işaret ediyor olabilir.

2018-2019 yıllık haritasında Yengeç burcunun yükseliyor olması halkın seçimleri ve genel durumu açısından önceliklerin bu yönde olacağını da anlatmakta. Ancak çift durumlar ve belirsizlikler, bölünmeler karmaşa yaratıyor. Yengeç aynı zamanda ülke güvenliği, milliyetçilik teması ve meclisi, gençleri ilgilendiren konuları da öne çıkartmakta. Şans noktasının lideri gösteren Güneş’le aynı burçta olması da başkanlık temasını güçlendirmekte. Haritada 5. evdeki hareket ve bereket meclisi ve halkın seçimlerini zenginleştirmekte, çok hareketli kılmakta. Ancak geri giden Venüs nedeniyle hoşnutsuzluklar ve halkın keyfini, birleştirici ögeleri zorlayan gelişmeler de söz konusu olabilir.

Yine bu dönemde, dış ilişkilerde ve dış politikada, diplomaside kısıtlamalar, engeller ve düşmanlık temaları ile karşılaşabiliriz. Dış tehditler ve baskılar vurgulanıyor. Uluslararası etkilerin özellikle dış politikamız üzerinde yönlendirici olabileceği görülmekte. Bu durum orduyu ve askeri konuları da gündeme getirebilir.

2018-2019 döneminde ülke yönetimi kriz ve dönüşüm içerisinde görülmekte. Yakın ve sınırdaş komşularla zor yine ilişkiler ve huzursuzluklar söz konusu. İç işlerinde ve toprağı, güvenliği ilgilendiren konular içinde de vurgular yoğun.

Yıllık haritada ülkenin gelecek planlarını ve vizyonunu gösteren 11. Evdeki Uranüs büyük bir değişimi, aniliği, reformu ve yenilikleri anlatıyor ancak bu durum sözünü ettiğim hoşnutsuzluğa da dikkat çekmekte.

Aylık değerlendirmeler
29 Aralık’tan 29 Ocak’a kadar olan dönem

Bu dönemde, gerek dış işleri ve diplomasi gerekse halkın sağlığını ve ülkenin güvenlik durumunu ilgilendiren temalar vurgulanıyor. Milliyetçi hassasiyetler de öne çıkabilir. Halkın tercihleri, meclisi, gençleri ilgilendiren konular dikkat çekebilir. Aynı zamanda bu dönemde 20 Ocak’a kadar üyesi olduğumuz, ittifak ettiğimiz ülkeler, gruplar ve örgütlerle ilgili olaylar, özellikle ülke yönetimi ve vizyonu açısından hassasiyetler taşımakta. ABD ve Avrupa ile ilişkiler, ya da NATO gibi örgütler dikkat çekebilir. Gelecek beklentilerimizde, ümitlerimizde daha ciddi olmayı gerektiren günlerdeyiz. 6-8 Ocak günleri yönetsel konulara, dış ilişkilerine baskı, güç ve zorlama getirmekte. 18 Ocak sonrasında finansal olaylara, bankacılık, yatırım ve sigorta kuruluşları ve TL’nin durumları ile ilgili daha hassas bir süreç başlayabilir. 15-17 Ocak günleri de beklenmedik, ani gelişmeler, riskler ekonomik değerleri etkileyebilir. 20 Ocak’tan itibaren ekonomik konulara, finansal konulara odaklanmak gerekebilir. Aynı zamanda 19 Şubat’a kadar olan sürecek bu süreçte huzursuzluk, elde olmayan nedenlerle kayıp getirebilecek konulara dikkat etmek gerekebilir. Reformlar ya da değişiklikler huzursuzluk kaynağı da olabilir. 22-25 Ocak günlerinde uluslararası gelişmelere özellikle vurgu yapıyor. Dengesiz koşullar olabilir. İnançlar, söylemler ve ideolojiler çerçevesinde uluslararası ilişkilere özen göstermek gerekebilir.

Ayrıca 2-17 Ocak dönemi uluslararası konulara, orduya ve aynı zamanda inançlarla ilgili devlet kurumlarına (örn. Diyanet) vurgu getiriyor.

17-31 Ocak döneminde yine uluslararası konular, ekonomideki gelişmeler ve TL’nin değeri ve ekonomik rezerv ve kaynaklar açısından daha dikkat çekici.

29 Ocak’tan 28 Şubat’a kadar olan dönem
Bu dönemde sıkıntılar, elde olmayan ya da gizli kapaklı şeylerden kaynaklanan durumlar daha çok vurgulanıyor. Aynı zamanda özgürlüklerle ve halkın durumu ve sıkıntıları, kısıtlamalarla ilgili gelişmeler dikkat çekebilir. Bu gelişmeler uluslararası konuları da içeriyor olabilir. 31 Ocak – 2 Şubat günlerinde halkı ilgilendiren durumlar, hassasiyetler iyice öne çıkmakta. Bu halkın güvenliğini, gençleri, kadınları da ilgilendirebilir, gizli örgütlere ve terör yaratabilecek gelişmelere dikkat etmek gerek. Benzer şekilde, 6-10 Şubat tarihleri arası da yine yıkıcı konulara ve hoşnutsuzluklara işaret edebilir. Genel olarak bu dönemde gerek finansal gelişmelerde, gerekse kriz ve endişe yaratabilecek konularda duyarlılıklar çok yüksek. 12-14 Şubat günlerinde yönetsel alanda, gelecek beklentilerinde gerçekçi olma zorunluğu söz konusu. 19 Şubat sonrasında, 20 Mart’a kadar sürecek olan dönemde uluslararası konular, ideolojik ya da inançlarla (diyanet işleri) ilgili temalar yeniden ağırlık kazanmakta. Bu dönemde, halkın gündemi karışık ve belirsizlikler içeriyor. Ancak yabancılarla ve uluslararası konularla ilgili gelişmeler, medya ve üniversiteleri ilgilendiren konular hep ön planda. 23-25 Şubat bu temalara özellikle vurgu getiriyor. Uluslararası alanda daha fazla şey yapma fırsatı da söz konusu.

Ayrıca 31 Ocak – 16 Şubat dönemi milli konular, diplomaside hassasiyetler ve baskılar, ekonomideki gelişmeler ve finansal piyasalar açısından daha kritik.

16 Şubat – 2 Mart döneminde ülkenin ve liderin gücünü, meclisi ilgilendiren konulara önemli vurgular var.

28 Şubat’tan 29 Mart’a kadar olan dönem
Bu dönemde, yakın ve sınırdaş komşularla ilgili gelişmeler, uluslararası bağlamda önem kazanmakta. Ancak 1-3 Mart günleri civarında karmaşa, skandallar ya da belirsizlik içeren konulara vurgu var. Bu dönemde ülke gündeminde toparlanma ve yön bulma arayışı var ancak ikilemler de sürüyor. Söylemler, ideolojiler, uluslararası bağlamda ya da akademik alanda, ya da medyayı da içine alabilecek konular çerçevesinde dikkat çekmekte. 7-9 Mart günlerinde görüşmeler, anlaşmalar ve dış politikayı ve aynı zamanda iç işlerini, ülke güvenliğini ilgilendiren konular öne çıkmakta. 14-16 Mart günlerine özellikle dikkat edilmeli. Bugünlerde yönetimi ilgilendiren ciddi yükler, sorumluluklar uluslararası bağlamda önemli ve kısıtlayıcı da olabilir. 20 Mart’tan başlayarak hükümeti, girişimleri ve cesaret göstermeyi, adım atmayı ilgilendiren gelişmeler hız kazanmakta. Bu gelişmeler ekonomik konularla ilgili olduğu kadar, bizim için korku ve endişe kaynağı olabilecek durumları da ilgilendiriyor olabilir. Yönetsel alanda liderlik önem kazanmakta. 23-25 Mart tarihlerine özellikle dikkat edilmeli. Bugünlerde ani ve kopartıcı gelişmeler, riskli durumlar ve gerek yurtiçi güvenliğini, gerekse ekonomik konuları etkileyebilecek
durumlar gündeme gelebilir.

Ayrıca 2 Mart – 17 Mart arasında dış siyaset, diplomasi gereği ve açık düşmanlıklara vurgu artmış durumda. Kısıtlayıcı unsurlar söz konusu.

17 Mart – 31 Mart arasında lideri ve istikrarı ilgilendiren koşullar, hassasiyetler ve önemli stresler var.

29 Mart’tan 29 Nisan’a kadar olan dönem
Bu dönemde, yurtiçinde güvenlik, toprağı ve vatanı ilgilendiren konulara önemli bir vurgu var. Aynı zamanda hükümetin, yönetim ve liderlik temalarının da öne çıktığını görüyoruz. Bu gelişmeler bir yandan da ekonomik konuları ve beklentileri yakından etkiliyor olabilir. Kriz çıkarabilecek koşullara, düşmanlıklara, savaş tehditi oluşturabilecek gelişmelere özellikle dikkat edilmeli. 6-9 Nisan günleri bu açıdan çok dikkat çekici olabilir. Sınırdaş komşularla ilgili durumlar öne çıkmakta. Yılın en hassas günlerinden geçiyor gibiyiz. Benzer şekilde 13-17 Nisan günlerinde de hükümeti, yönetimi ilgilendiren koşullar ağır basmakta. Bu konular ittifak edilen ülkelerle olan ilişkileri de yakından ilgilendiriyor olabilir. Bu süreçte, 20 Nisan’dan 21 Mayıs’a kadar devam eden günlerde sınırdaş komşuların güvenliği, gelecek vizyonumuz, istikrar ve huzur arayışımız vurgulanmakta. Çok önemli sonuçlar ve değerlendirmeler içerisindeyiz. Bu gelişmeler hem diplomatik olmayı hem de endişe ve korku yaratan konuları içine almakta. 22-25 Nisan arasında uluslararası gündemin neden olduğu beklentiler, diplomatik dengeler ve yönetimi ilgilendiren konular açısından hassas gözükmekte.

Ayrıca 31 Mart- 16 Nisan arası çok önemli ve kritik, liderlik, hükümet ve ordu gibi konulara önemli vurgular getirmekte.

16 Nisan – 30 Nisan arasında uluslararası ilişkiler, ideolojik konular açısından daha dengesiz ve karmaşık olabilir. Yönetimle ilgili ani gelişmeler söz konusu.

29 Nisan’dan 29 Mayıs’a kadar olan dönem
Bu dönem yılın en kritik konularını gündeme getirmekte.  Bir yandan içinde bulunulan ittifaklar, dengeler ve diplomatik konular, bir yandan da ülke güvenliği, toprak ve vatana ait gelişmeleri öne çıkarıyor. Kriz çıkaran, korku yaratan konular var ve doğal olarak bu gelişmeler ekonomik göstergeleri, TL’nin durumunu da yakından etkileyebilir ve dengesizlik yaratabilir. 1-3 Mayıs günlerinde halkın durumunu, güvenliğini öne çıkaran temalar var. Bu konular gençlerle ve halkın tercihleri ile ilgili durumları etkilemekte. Benzer biçimde 6-8 Mayıs günlerinde de medyayı, iletişimi ve görüşmeleri içine alan gelişmeler yer alabilir. Genel olarak bu süreçte, ülkemizin beklentileri, gelecekte elde etmek istediği güven ve istikrar konusu, ekonomik gelişmeler öne çıkmış gibi gözükmekte. 21 Mayıs sonrasında iç işlerinde teröre, gizli faaliyetlere dikkat edilmesi gereken bir süreç başlıyor. Bu 22 Haziran’a kadar önemini sürdürebilir. Çift durumlar, gizli faaliyetler açısından daha dikkatli olunması gereken günlerde olacağız. 23-26 Mayıs tarihlerinde de, yurtiçindeki huzursuzluk, güvensizlik söz konusu olabilir ve bu gelişmeler uluslararası alanı da içerebilir.

Ayrıca 30 Nisan – 15 Mayıs arasında yine ideolojik konular, uluslararası planda görüşmeler açısından dikkat çekici

15 Mayıs – 29 Mayıs arasında
 yakın ve sınırdaş komşular, uluslararası ilişkiler ön planda kalmaya devam ediyor. Hükümeti ve meclisi ilgilendiren gelişmeler de dikkat çekmekte.

29 Mayıs’tan 29 Haziran’a kadar olan dönem
Bu dönemde bir yandan gizli ve elde olmayan nedenler yüzünden kayıplar, ülke içinde çift durumlar, ikilik ve huzursuzluk dikkat çekmekte. Bir yandan da, uluslararası bağlamda cereyan eden koşullar, aynı zamanda ülke çalışanlarını, kurumları, belki de orduyu da gündeme alan temalar gündeme gelebilir. Belirsizlikler ve karışıklar işleri zorlaştırabilir. 31 Mayıs – 2 Haziran bu açıdan çok bulanık ve karmaşık yaşanabilir. 7-9 Haziran günlerinde sınırdaş komşularla ve kriz, endişe çıkarabilecek konulara dikkat etmek gerek. Özellikle 13-19 Haziran günlerinde hükümeti, yönetimi ve iç işlerindeki konuları ilgilendirebilecek sıkıntılar, engeller, olumsuzluklar dikkat çekiyor. Bugünlere özellikle dikkat etmek gereği var. 22 Haziran’dan başlayarak nispeten daha destekleyici konular var. Bu süreçte, meclisi, halkın tercihlerini ve aynı zamanda muhafazakar temaları, halkın ihtiyaçlarını öne alan adımlar daha kolay atılabilir. Gençlerle ilgili gelişmeler yanında turizm ve eğlence konusunu içeren faaliyetler öne çıkabilir. Ülke gündeminde yeniden bir toparlanma söz konusu olabilir.

Ayrıca 29 Mayıs – 13 Haziran arasında yurt içindeki konular, toprak ve vatanı, halkın güvenliğini ilgilendiren gelişmeler açısından riskli ve tehlikeli
işaretler gösteriyor.

13 Haziran – 28 Haziran arasında büyük riskler, korku ve endişe yaratan olaylar söz konusu olabilir. Gizli faaliyetlere ve yıkıcı olaylara daha açık.

29 Haziran’dan  29 Temmuz’a kadar olan dönem
Ancak bu dönemde, dış politikadaki gelişmeler daha yüklü hale gelebilir. Dikkatli ve gerçekçi olma gereği var. Açık düşmanlıklar söz konusu olabilir. Uluslararası konulardan kaynaklanan sınırlamalar ve sorumluluklar nedeniyle hükümetin üzerinde daha fazla yük var. 8-10 Temmuz günleri bu açıdan daha dikkat çekici de olabilir. Kriz ya da baskı unsuru olabilecek koşullar yaşanabilir. Bu dönemde 23 Temmuz’a kadar gençleri ilgilendiren gelişmelerin yanı sıra turizm, eğlence ve sanat dünyasına ait daha fazla konu gündeme gelebilir. Halkın genel koşulları açısından bakıldığında bazı kısıtlayıcı ve huzursuzluk yaratıcı durumlar da cereyan edebilir. 18-20 Temmuz günlerinde de ani durumlar dikkat çekmekte. 23 Temmuz sonrasında, 23 Ağustos’a kadar olan süreçte, devlette çalışanlara, memurlara, işçilere ve devlet kurumlara yönelik konular gündeme geliyor. Bu konular halkın sağlık, düzen ve kuralları ile ilgili de olabilir. 26 Temmuz civarında ideolojik konular, uluslararası gelişmeler daha çok gündemde.

Ayrıca 28 Haziran – 13 Temmuz arasında yönetsel konularda ve liderliği içine alan konularda zorluklar, sıkıntılar, kayıplar ve riskler var.

13 Temmuz – 27 Temmuz arasında milli temalar, güvenlik ve halkın sağlığını ilgilendiren temalar ön planda. Riskli, büyük baskı yaratan, endişe verici bir psikoloji var.

29 Temmuz’dan 29 Ağustos’a kadar olan dönem
Genel olarak bu dönemde endişe ve korku yaratabilecek durumlar, kriz içerebilecek gelişmeler dikkat çekmekte. Bu gelişmeler yönetimi ilgilendiren konularda söz konusu olabilir. Ayrıca bu dönemde, yukarıda ayrıca değindiğimiz, yılın ikinci yarısında gündeme gelebilecek temalar da kendini göstermeye başlayacak. Yönetimi ilgilendiren gelişmeler uzaklarla ve yabancılarla ilgili. 3-4 Ağustos’ta halkın hassasiyetlerini öne çıkaran konular vurgulanıyor ve bu durum halkın tercihlerini etkileyebilir. 9-11 Ağustos ayrıca dikkat çekici günler. Bugünlerde sınırdaş komşularla ilgili endişeler yeniden gündemde olabilir. 16-10 Ağustos günlerinde de düzen, planlama, yasalar ve hükümetle ilgili gelişmeler ön planda. 23 Ağustos’tan başlayan ve 23 Eylül’e kadar olan sürecek olan dönemde ise, özellikle dışsal koşullar, görüşmeler ve diplomasi açısından daha hassas dengeler söz konusu. Bu dönemde yakın ya da sınırdaş komşularla ilgili alanlarda hareketlilik artmakta. Önemli sonuçlar ve değerlendirmeler var. 25-27 Ağustos günleri hükümete ait gelişmeler ve uluslararası konular açısından daha iyi değerlendirilebilir, bazı fırsatlar söz konusu olabilir.

Ayrıca 27 Temmuz – 11 Ağustos arasında yönetsel konular, halkın durumunu içeren gelişmelerde huzursuzluk, halkın zarar görmesi, tepkiler ve gösteriler dikkat çekmekte. Yıkıcı eğilimler, halka zarar verebilecek olaylar söz konusu.

11 Ağustos – 26 Ağustos arasında lideri ve yöneticilerin gücünü, yenilenmeyi ve daha destekleyici konuları gösteren gelişmeler var ancak toprak ve içişlerinde hassasiyetler söz konusu.

29 Ağustos’tan 29 Eylül’e kadar olan dönem
Bu dönemde, yeni beklentiler ve özellikle yabancılarla ilişkiler, uluslararası gelişmeler ağırlık kazanmakta. Bu koşullar yakın komşuları da ilgilendiriyor. Bir yandan da ideolojik durumlar, propaganda ya da medya açısından daha fazla dikkat çekici durum söz konusu olabilir. Genel olarak yıl içinde meydana gelen olayların ardından yeni temalar gündeme gelmeye başlıyor. Ancak 3-5 Eylül’de kafa karıştırıcı, belirsizlik yaratan konulara dikkat etmek gerek. Aşırı söylemler desteksiz kalabilir ve yanlış değerlendirmelere yol açabilir. 9-11 Eylül civarında görüşmeler, anlaşmalar ve ticari konular diplomatik açıdan daha fazla hareketlilik yaratmakta. 16-20 Eylül civarında ise daha kritik, sınırlayıcı ya da ders çıkarıcı gelişmeler söz konusu. Bu dönemde ittifaklar ve hukuki konular açısından dikkat çekici gelişmeler yaşanabilir. 23 Eylül’den başlayarak son derece hassas ve huzursuzluk yaratabilecek temalar başlamakta. Bu gelişmeler için özellikle yılın ikinci yarısında gündeme gelebilecek temalara yeniden göz atabilirsiniz. Özellikle 25-27 Eylül günleri halk açısından daha riskli, tehlikeli konulara işaret etmekte. Bu gelişmeler finansal konularda da stres kaynağı olabilir.

Ayrıca 26 Ağustos – 9 Eylül arasında uluslararası gelişmeler, komşular ve diplomatik dengeler öne çıkıyor.

9 Eylül – 25 Eylül arasında ülkenin yönetim ve istikrarı konuları, ekonomik gelişmeler, dış dengeler dikkat çekiyor. Ani ve beklenmedik gelişmeler de söz konusu.

29 Eylül’den 29 Ekim’e kadar olan dönem
Vatanı ve toprakların güvenliğini içeren ya da korku ve endişe yaratabilecek unsurlarla karşı karşıyayız. Diplomatik dengelere dikkat etmek gerekiyor. 4-6 Ekim arasında yine halkın gündemini öne çıkaran koşullar, gelişmeler var. 9-11 Ekim özellikle kritik ve daha önce sözünü ettiğimiz endişe ve kriz çıkarabilecek temalara işaret etmekte. Doğal olarak bu süreçte, ülkemizin 2018-2019 temaları iyice ağırlık kazanmakta. Bunun için yılın ikinci yarısında gelişmesi beklenen temalara göz atınız. Bu dönemde yönetsel konular, hükümeti, lideri ve yöneticileri ilgilendiren konular büyük bir hız kazanmakta. Riskli konular, yenilikler ve başlangıçlar da söz konusu. Ancak bu durum beraberinde endişe ve gerginlik de getiriyor. Gerek güvenlik konuları gerekse toprağa ve ülkeye ait gelişmelere, diplomasiye özen göstermek gerekiyor.

Ayrıca 25 Eylül – 9 Ekim arasında yakın komşular, hükümetin kararları öne çıkarken, TL’nin değeri de hassasiyet gösterebilir.

9 Ekim – 24 Ekim arasında denge, diplomasi, yurtiçini ilgilendiren gelişmeler açısından son derece hareketli ve milli hassasiyetlere vurgu var.

29 Ekim’den 29 Kasım’a kadar olan dönem
Bu yeni döngüde, öncelikle yılın ikinci yarısı için yazdığım temalara göz atınız. Bu dönemde, gizli kalan konular, sıkıntı yaratabilecek koşullar, halkı bölebilen çift durumlar, gizli faaliyetler ve düşmanlıklar gündeme gelebilir. Sanki ülkemiz başlangıç koşullarına geri dönmekte. Zira yıllık harita ile 1923 cumhuriyet haritamız arasında dikkat çekici benzerlikler var. Yine bu dönemde halkın tercihleri ve oyu açısından önemli konular gelişiyor olabilir.
Gençlerle ilgili konular önemli sayılır. Aynı zamanda milliyetçi temalara ve halkın beğenilerine yönelik temalar da söz konusu. 10-12 Kasım şiddet ve gerginlik içermekte. Yönetsel konular açısından da kritik. 17-19 Kasım günleri özellikle gizli kalan şeyler ve halkta huzursuzluk ve endişe yaratabilecek konular açısından hassas gözükmekte. Aynı zamanda uluslararası konuları, medya ve ideolojik temaları da vurgulayan unsurlar var. 22 Kasım’dan itibaren ise, devlet kurumlarını, orduyu ve aynı zamanda uluslararası bağlamda konular hız kazanmakta. Bu süreç kış boyunca ön planda kalacağa benziyor. Nitekim 22 Aralık sonrasında da kritik gelişmeler bekleyebiliriz.

Ayrıca 24 Ekim – 7 Kasım arasında gizli faaliyetler, çift durumlar ve ani olaylar yüzünden kayıplar getirebilecek temalar söz konusu.

7 Kasım – 23 Kasım arasında yine elde olmayan nedenler, ikilik yaratan koşullar, çok değişken şartlar dikkat çekiyor.

29 Kasım’dan 29 Aralık’a kadar olan dönem
Bu dönemde halkı ve güvenliğini ilgilendiren gelişmeler öne çıkmakta. Hassasiyet çok yüksek ancak halkta çift durumlar yaratabilecek durumlara, gizli ve yıkıcı faaliyetlere dikkat etmek gerekiyor. 4-6 Aralık civarında belirsizlikler, karmaşalar hakim. 11-13 Aralık yine yönetsel konularda kararlı ve mücadeleci olmayı gerektiren huzursuzluklara işaret ediyor. Özellikle de 18-22 Aralık günleri halkın durumunu, güven ve sağlığını ilgilendiren gelişmeler açısından oldukça kritik. Bu günlerde ülke gündeminde dışsal koşullar, diplomasi gereği ağır basmakta. 21 Aralık’tan itibaren başlayan süreçte özellikle 25-28 Aralık yakınlarında önemli değerlendirmeler, muhasebeler yapma gereği var. Bu dönemde açık düşmanlıklar, yükler ve kısıtlamalar, devleti ilgilendiren konularda zorlanmalar gündeme gelebilir ve 29 Aralık sonrasında da lideri ve yöneticileri içeren gelişmeler yeniden ağırlık kazanabilir.

Ayrıca 23 Kasım – 7 Aralık arasında uluslararası ilişkiler, eğitim, yabancılar, akademik konular alanlarında abartılı çatışma, huzursuzluk, aşırılık, dengesizlik ve akılsız davranışlar, çıkışlar söz konusu.

7 Aralık – 22 Aralık arasında ise hükümeti ve yönetimi ilgilendiren ciddi konulara vurgu, dış politikada yükler ve halkın moralini zorlayan koşullar hakim.

R. Hakan Kırkoğlu
Bu yazı 4 Ocak 2018 tarihinde tamamlandı.

alıntı; http://hakankirkoglu.com/c/haber.asp?id=584&k=2018

CEVAP VER

This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.